Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1569 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 23056 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile yapılan 20.11.2012 tarihli sözleşme ile ... nolu parselde inşaa edilen ... isimli projeden ... blok ... nolu daireyi satın aldığını, sözleşmenin 8.1.maddesine göre taşınmazın teslim süresinin 5.1.2014 tarihi olarak belirlendiği halde, süresinde teslim edilmediğini ve projenin de halen tamamlanmadığını fiilen ancak 24.9.2014 tarihinde teslim edildiğini ileri sürerek, 5.1.2014 ile 24.9.2014 tarihleri arasına kadar geçecek süreye kadar rayiç kira bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 8.000 TL.nin ödetilmesini istemiş, ıslah ile talibini artırmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 2.634 TL. nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı, davalıdan satın aldığı dairenin sözleşmede kararlaştırılan süre içerisinde teslim edilmemesi nedeniyle tazminat isteğinde bulunmuş; davalı, sözleşmenin 8.1. Maddesi gereğince projenin teknik özelliklerinin gerçekleştirilmesi için konutların teslim tarihlerinin revize edilerek teslimin haziran 2014 tarihinde yapılacağının 4.11.2013 tarihli yazı ile bildirildiğini, sözleşmeye göre uzatılmış teslim süresi 5.7.2014 tarihinden önce 28.6.2014 tarihinde teslim edildiğini, bu nedenle talep hakkının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, sözleşmeye konu dairenin 180 günlük ek teslim süresi 05.07.2014 tarihinden itibaren 24.9.2014 tarihine kadar kira kaybı hesaplanarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Dava konusu dairenin davacıya 28.6.2014 tarihinde teslim tutanağı ile fiilen teslim edildiği, mahkemenin kabulünde olduğu gibi, 180 günlük ek teslim süresinin de 5.7.2014 tarihi olduğu tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK 125. (eski BK 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK.125. (eski BK 106 vd.) maddelerine göre koşulları oluştuğunda, davacının zararını talep etme hakkı bulunmaktadır. Ancak, ilaveli sürenin sonu olan 5.7.2014 tarihinden öncesinde dava konusu dairenin 28.6.2014 tarihinde davacıya teslim edildiği anlaşıldığına göre, davacının geç teslim nedeni ile davalıdan kira kaybı talebinde bulunması mümkün değildir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince, temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.