MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukatle davacılar vekili avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıya 2001 yılında 75.000,00 TL bedelle taşınmaz sattığını, 29.108,00 TL nin nakden, 29.465,00TL nin ise mal karşılığı ile ödendiğini ancak bakiye 22.767,00 TL nin ödenmediğini ileri sürerek bu alacağının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacı şirket ile herhangi bir ilişkileri bulunmadığından bu yönden aktif husumet ehliyetinin mevcut olmadığını, diğer davalıya borcunun kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davacı şirket yönünden dava ehliyeti yokluğundan reddedilmiş, diğer davacının davası ise kabul edilerek 22.767,00 TL nin davalıdan yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Dava, satım sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkindir. Her ne kadar resmi satış senedinde satış bedeli daha az gösterilmiş ise de davalının vergi soruşturmasında verdiği 2.1.2013 tarihli ifadesinde satış bedelinin 75.000,00TL olduğuna dair kabulü mevcut olup, davacıda dava dilekçesinde açıkça taşınmazı davalıya 75.000 TL bedelle sattığını bildirmiş olmakla satış bedelinin 75.000 TL olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava dilekçesinde ayrıca satış bedeli olarak 29108 TL.nın nakden, 29465 TL.nin de malen ödendiğini kabul etmiş olmakla davalının toplam ödemesinin 58573 TL olduğu, bu miktarın satış bedeli olan 75000 TL.den mahsubu sonucu davacının talep edebileceği tutarın 16427 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek ve dava dilekçesindeki kabul edilen kısım dikkate alınmayarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının ikinci bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 388,90 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.