Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1550 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12755 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıların küçük oğlu .....'nın hastalığı sebebiyle tedavi gördüğünü, söz konusu tedavi masrafları nedeni ile 23.09.2008 tarih 31.000,00 TL tutarındaki faturanın ödenmediğini, ....'nın ....'ne kabul tarihi ve tedavisinin devam ettiği tarihlerde .... ile arasında Sağlık Hizmetleri Satın Alma Sözleşmesi'nin yürürlükte olmadığını ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 31.000,00 TL'nin fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalıların çocuğunun tedavi giderlerinin ödenmediğini iddia ederek 31.000,00 TL'nin tahsilini istemektedir. Mahkemece bilirkişi raporları doğrultusunda; hastanın tedavisi sırasında, davacı ile .... arasındaki sözleşmenin usulünce sona erdirilmediğini ve sözleşmesinin devam ettiğini, ayrıca sözleşme olmasa bile hastanın vakasının acil olduğunu, yoğun bakım ünitesinde yatarak tedavi gördüğünü, tedavi giderinin .... tarafından karşılanmasının gerekmesi sebebiyle davalılardan talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davada çözülmesi gereken husus; davalıların çocuğunun tedavi gördüğü sırada,davacı ile dava dışı ... arasında sağlık satın alma sözleşmesinin bulunup bulunmadığına ilişkindir.Davalı ...'nın ....'ne 11.000,00 TL tedavi giderinin kendisinden tahsil edildiği şikayeti üzerine,... tarafından 30.000,00 TL cezai işlem uygulandığı,itiraz üzerine de sözleşmenin yürürlükte bulunmadığı gerekçesiyle kaldırıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.HMK'nın 266. maddesi ikinci cümlesinde," Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." hükmü gereğince,az yukarıda bahsedilen dava dışı ...'nın resmi şekilde gerçekleşen işleminin aksi iddia edilmediğinden geçerli kabul edilmelidir.Ancak,davalıların çocuğu olan ....'nın acil hasta kapsamında olup olmadığının da dosyadaki mevcut raporlar ile açıklığa kavuşmadığı görülmektedir.O halde,mahkemece hastanın acil hasta olup olmadığını,acil hasta ise .... tarafından karşılanması gereken tedavi bedelinin ne kadar olduğunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir.Mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır, bozmayı gerektirir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.