Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15253 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23758 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki ayıplı ifa davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili avukat ..., diğer davalı ...vekili avukat ... ve davacılar vekili avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacılar, davalıların inşa ettikleri “... Projesi”' nden satın aldıkları bağımsız bölümlerin tesliminden sonra gerek kendi konutları gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğunu öğrendikten sonra 31.03.2011 tarihinde gönderdikleri ihtarname ile davalı satıcıya ihbarda bulunulduklarını ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkının (semen tenzili) tespit edilerek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini dilemişlerdir.Davalılar, dava konusu dairelerin davacılara eksiksiz olarak teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ... yönünden 10.147.00.TL' nın, ... yönünden 17.201.00.TL' nın, ... yönünden 9.873.00.TL' nın ve ... yönünden 8.994.00.TL' nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-Davalıların, mahkemece gizli ayıp olarak nitelendirilen ayıplarla ilgili temyiz itirazı yönünden; Dava tarihi olan 06.05.2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı ...’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’ da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı ...’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi (6098 Sayılı ....’nun 223. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’ nun 198. maddesinde (6098 sayılı....’ nun 223. maddesi) öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; Satın alınan bağımsız bölümlerin davacı ... ve ...' ya 19.02.2008, davacı ...' a 05.03.2008 ve davacı ...' ye 14.03.2008 tarihinde teslim edildiği ve davacıların da gerek kendi konutları gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğu yönünde 31.03.2011 tarihinde ihtarname ile davalı satıcıya ihbarda bulunulduğu dosya kapsamı ile sabittir.Bilirkişiler..., ..ve ...tarafından tanzim olunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda “gizli ayıp”lı olarak belirtilen site içinde kurulu bulunan wi-fi kablosuz internet ağının sitenin heryerinden internet erişimine sağlama olanağının bulunmaması yönündeki ayıp ile ilgili olarak, satın alınan bağımsız bölümlerin davacı Serdar ve ...' ya 19.02.2008, davacı ...' a 05.03.2008 ve davacı ...' ye 14.03.2008 tarihinde teslim edildiği ve davacıların da ayıp ve eksiklikler bulunduğu yönünde 31.03.2011 tarihinde ihtarname ile ihbarda bulundukları gözönünde bulundurulduğunda davacıların 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198. maddesi (6098 sayılı ...’nun 223. maddesi) hükmü ile gizli ayıplar yönünden kendilerine yüklenen “derhal ihbar” mükellefiyetini yerine getirmedikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davacıların gizli ayıp yönünden taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yönünde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Davalıların, mahkemece eksik ifa olarak nitelendirilen eksik iş ile ilgili temyiz itirazının incelenmesine gelince; Her ne kadar mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ...' ın 25. ve 26. katında yapılması gereken restaurant ve kafenin yapılmaması eksik ifa olarak nitelendirilmiş ve buna göre davacıların talebi kabul edilmiş ise de; bu restaurant ve kafenin yapılmaması davacıların satın aldıkları bağımsız bölümlerin ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacıların bu ayıplardan bağımsız bölümü teslim aldıkları tarihte kolayca bilgi sahibi olabilecekleri kuşkusuzdur. Davacıların teslim aldıkları bağımsız bölümler nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalı tarafa ayıp ihbarında bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, süresinde ayıp ihbarında bulunulmamasından dolayı bu talebin de reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı gerekçe ile bu talebin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.3-Bozma nedenlerine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1., ve 2. bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 3. bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 789,00 TL. temyiz harcının istek halinde davalı ... 'ne, peşin alınan 789,00 TL temyiz harcının davalı ...ve ...ne iadesine, 13.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.