MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı,...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/123 Esas sayılı dosyasında davalıyı vekili olarak temsil ettiğini, bahse konu dosyada davalı lehine 63.030 doların ödenmesine hükmedildiğini, söz konusu ilamdaki bedelin tahsili amacıyla, davalıyı temsilen vekil sıfatıyla, dava dışı borçlu aleyhine ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/3334 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, takip tutarının Türk Lirası olarak karşılığının 224.753,00 TL olarak belirlendiğini, davalı ile aralarında yazılı bir avukatlık sözleşmesi bulunmadığını, davalı tarafından, icra takibinin devam ettiği esnada, 02.08.2006 tarihinde azledildiğini, bununla birlikte vekalet ücretinin ödenmediğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hakettiği vekalet ücreti tutarının 14.270,00 TL olduğunu, bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ...İcra Müdürlüğü’nün 2006/3793 Esas sayılı dosyası ile başlattığı takibe itiraz edildiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kabulü ile... İcra Müdürlüğünün 2006/3793 Esas sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu itirazın iptaline , takibin 14.270,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %40’ı oranında hesaplanan 5.708,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı eldeki dava ile; davalıyı vekili olarak temsil ettiği ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/123 Esas sayılı dosyasında, davalı lehine hükmedilen 63.030 doların tahsili amacıyla başlattığı icra takibi esnasında, davalı tarafından azledilmesine rağmen vekalet ücretinin ödenmediğini, 14.270,00 TL vekalet ücreti alacağı doğduğunu, söz konusu alacağın tahsili amacıyla başlattığı takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı; davacının takibe dayanak dosyada yeterli itinayi göstermediği, ara savunmaları yapmadığı, dosyayı temyiz etmediği gerekçesi ile davacıyı azlettiğini, davacıya icra takibine başlaması için talimat ve masraf vermediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece icra takip ve masraflarının avukat olan davacıya ödenmiş olduğu ya da harcın maktu, masrafın az olması nedeniyle karşılıklı anlaşma ile takibin başlamış olduğu kanaatine erişildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacının davalıyı vekil olarak temsil ettiği; vekalet ücreti talebine dayanak ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/3334 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının vekil sıfatıyla dava dışı üçüncü kişi aleyhine; 82.795,51 TL asıl alacak, 134.865,90 TL yasal faiz, 7.092,00 TL mahkeme vekalet ücreti olmak üzere toplam 224.753,00 TL miktarında icra takibi başlattığı, bununla birlikte dava dışı üçüncü kişi olan borçlunun; faiz miktarına itiraz etmesi nedeniyle, .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.12.2006 Tarih 2006/22 Esas 2006/128 Karar sayılı ilamı ile borçlunun itirazının kabulü ile ödeme emrinde yer alan işlemiş faiz miktarının 134.662,00 TL olacak şekilde düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür. Bununla birlikte mahkemenin hükme esas aldığı 21.05.2007 tarihli bilirkişi raporunda; vekalet ücreti talebine dayanak icra dosyasında, .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin yukarıda anılan ve icra emrindeki işlemiş faiz miktarını değiştiren kararı dikkate alınmadan, 17.07.2006 tarihli icra emrinde yazan işlemiş faiz miktarı ile oluşan toplam takip miktarı üzerinden vekalet ücretinin hesaplandığı görülmüştür. Hal böyle olunca; .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin icra emrinde yer alan 134.865,90 TL faiz miktarını, 134.662,00 TL olarak düzeltmesine ilişkin kararı ve söz konusu kararın toplam alacak miktarı üzerinde yapacağı değişiklik de göz önüne alınarak, gerektiğinde taraf ve Yargıtay denetimine açık şekilde bilirkişi heyetinden de rapor alınmak suretiyle, davacının vekalet ücreti alacağı talebinin yeniden hesaplanarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.