Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1510 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28037 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı vekili, müvekkili şirket ile davalı kurum arasında akdedilen sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi uyarınca, sağlık hizmetlerinin davalı kuruma fatura edildiğini, davalı kurumun da söz konusu fatura bedellerini ödediğini, bununla birlikte davalı kurum tarafından 24.04.2011, 18.07.2011 ve 05.09.2011 tarihli yazılar ile; sağlık yardımları kurumca karşılanmayan kişilere sunulan sağlık hizmetinin kurum tarafından sağlık hizmetleri karşılanan kişiler üzerinden fatura edildiği gerekçesi ile kurumca haklarında cezai işlem uygulandığının bildirildiğini, ancak cezai işlemlerin hukuka aykırı olarak tesis edildiğini bu nedenle; 24.05.2011 tarih ve 10.911,157 nolu, 18.07.2011 tarih 14.740,512 ve 14.707,945 nolu, 05.09.2011 tarih 16.975,884 nolu cezai şart işlemlerinin iptaline ve söz konusu cezai işlemlere dayanılarak hakedişlerinden mahsup edilen 40.584,64 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kabulüne; davalı kurum tarafından davacı şirket aleyhine tesis edilen 24/05/2011 tarihli 10.911.157 nolu, 18/07/2011 tarihli 14.740.512 nolu, 18/07/2011 tarihli 14.707.945 nolu ve 05/09/2011 tarihli 16.975.884 nolu cezai şart işlemlerinin iptaline, hakedişlerden mahsup edilen 40.584,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Dava, Sağlık Hizmeti Sunumuna İlişkin Protokol çerçevesinde uygulanan cezai işlemlerin iptaline ve söz konusu cezai işlemlere dayanılarak davacının hakedişlerinden mahsup edilen 40.584,64 TL’nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece sağlık hizmetinin sunulduğu dönem itibariyle hasta kabulünün kişinin ibraz ettiği kimlikle yapıldığı ancak doktora gidildiğinde kayıt yapılan kişi yerine o kimlik bilgileri ile başka kişinin muayene olduğu, davacının yargılama dışı üçüncü kişilerin hileli davranışları ile sağlık hizmetini sigortalı olmayan kişilere vermiş olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacı şirkete ait hastane nezdinde muayene olan ve sosyal sigorta güvencesine tâbi olmayan kişilerin tedavi gideri olarak kuruma fatura edilen miktarların da davacıya iadesine karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece gerektiğinde bilirkişi heyetinden de rapor alınmak suretiyle, davacı kurum nezdinde muayene olup da kurum tarafından sağlık yardımları karşılanmayan kişilerin tedavi ve muayene gideri olarak davalıya fatura edilen bedellerin tespit edilerek, söz konusu bedeller yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken; mahkemece, açıklanan hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.