Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, dava konusu fiber tekneyi karada kabuk hali ile atılı halde görünce davalı ile temasa geçtiğini ve davalıdan 7.000 TL bedelle satın aldığını, teknenin denize indirilmeye elverişli hale gelmesi için yaptığı masraflarla birlikte toplam 43.186 TL masraf yaptığını, teknenin tadilatının bitiminden sonra denize indirilmesini müteakip teknenin yarıya kadar suya battığını çevrede yaptıkları araştırma neticesine göre esnaf ve balıkçıların 1995 yılında bu teknenin ilk kez suya indirildiğinde de battığını, batma sebebinin teknenin kabuk ağırlığının fazla olmasından kaynaklandığının söylendiğini, dava konusu teknenin kendisine ayıplı olarak satıldığını belirterek; ayıplı tekne dolayısıyla uğranılan 43,186,97 YTL maddi zararın ve onur ve şerefinin mesleki ve ticari onur ve saygınlığının ciddi şekilde zedelenmiş olması nedeniyle 50 bin YTL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya katılmamış ve cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.Mahkemece davacının maddi tazminata ilişkin talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı, davalı tarafından kendisine satılan teknenin ayıplı olması nedeniyle suya battığını, tekne için yaptığı masraflar nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek maddi tazminat talep etmiştir. Dava konusu teknenin karada kabuk halinde iken davalı tarafından 05.06.2006 tarihli harici sözleşme ile davacıya 7.000 TL bedelle satıldığı, davacının sunduğu fatura ve diğer harcama belgelerine göre bu tekneyi satın aldıktan sonra denize indirilmeye elverişli hale gelmesi için bir kısım tadilatlar yaptırdığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tekne üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda teknenin kabuk ağırlığının olması gereken ağırlığın üzerinde bir ağırlığa sahip olduğu, bu nedenle ayıplı imal edildiği, tekne üzerine yapılan donanımların tekneyi batırabilecek ağırlıkta olmadığı, davacının inşa planı olmayan bir tekne satın aldığı, teknenin ağırlığını ölçmeden ve gemi inşaatından anlayan bir uzman yardımından yararlanmadan tedbirsiz davranması nedeniyle kusurlu olduğu rapor edilmiş,olup mahkemece bilirkişi raporundaki tespitlere atıf yapılarak davacının başlangıçta yeterli araştırma yapmadığından dolayı kendi kusuru ile yapmış olduğu donanım bedellerini talep edemeyeceği gerekçesiyle, donanım masrafına yönelik maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Dava konusu fiber teknenin kabuk halinde yapılan ilk imalatı sırasında ayıplı olarak imal edildiği ve bu nedenle suya battığı bilirkişi raporu ve bu raporu teyit eden tanık beyanları ile sabittir. Satıcı konumunda bulunan davalı, teknede satış sırasında mevcut olan ve davacı tarafından bilinmesi ve anlaşılması mümkün olmayan satılanın mevcut ayıbından dolayı BK.nun 194 ve devamı maddeleri gereğince sorumludur. Dava konusu teknenin ayıplı olduğunu bilmeyen davacı, teknenin suya indirilmeye elverişli hale getirilmesi için yaptığı zorunlu ve faydalı masrafları da davalıdan talep edebilir. Ancak, davacınında inşa planı dahi olmayan bir tekne satın alması ve satın aldığı kabuk halindeki fiber tekneyi hiçbir profesyonel yardım almadan donatmak suretiyle tedbirsiz davranması nedeniyle zararın artmasında müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece tadilat bedeline ilişkin maddi tazminat istemi yönünden tarafların müterafik kusur oranlarının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 3.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.