Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14773 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22238 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalılara ait taşınmazın satışına aracılık etmek hususunda 2.7.2012 tarihli komisyon sözleşmesinin imzalandığını, bu doğrultuda taşınmaz için 610.000,00 TL üzerinden müşteri bulduğunu, kaporaların dahi alındığını ancak davalıların sebepsiz şekilde sözleşme yapmaktan vazgeçmeleri nedeniyle sözleşmeye dayalı komisyon ve cezai şart bedelinin ödenmesi yönünde keşide ettiği ihtarın da sonuçsuz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 36.600,00 TL, bu bedelin KDVsi ve 128,00 TL ihtar masrafının davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı ... davanın reddini dilemiş, diğer davalı herhangi bir savunmada bulunmamıştır.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL cezai şartın taşınmazdaki hisselerine göre 919,55 TL sinin davalı ...'den, 9.080,45 TL sinin davalı ...'dan ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'nın tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Dava, tellallık sözleşmesi gereği kararlaştırılan cezai şartın ve fer'ilerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar davacının, komisyon sözleşmesindeki miktar üzerinden müşteri bulmasına rağmen davalıların geçerli bir gerekçe göstermeksizin satıştan vazgeçmeleri nedeniyle ödenmesi gereken cezai şart miktarı %6 + KDV ücretine hak kazandığı, ancak cezai şartın fahiş olduğu gerekçesi ile cezai şarttan indirim yapılarak 10.000,00 TL lık alacağın kabulüne karar verilmiş ise de, taraflar arasında Borçlar Kanununun 404. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılmış olan 2.7.2012 tarihli aracılık sözleşmesi gereğince, davalılar tarafından taşınmazın satış bedelinin %3’si + KDV oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Davalının, sebepsiz satıştan cayması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin %6'sı + KDV oranında tellallık ücretinin %3’ü davalı tarafından ödemesi gereken tellallık ücreti olup, davalıların sözleşme gereğince üstlendiği bu ücreti ödemekle yükümlü olduğunda duraksama olmamalıdır. Bunun dışında satış bedelinin geri kalan %3’ü oranındaki kısmının ise cezai şart niteliğinde bulunduğunun kabulü gereklidir. Davalılar tacir olmadığından, BK.nun 161/son maddesi gereğince cezai şartın fahiş olması halinde ise tenkisi gereklidir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, cezai şartın fahiş olduğunun kabulü gerekir. O halde, sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin %6’sı + KDV oranındaki tellallık ücretinden %3’ünün ödenmesinin yanında geri kalan %3'ü oranındaki cezai şarttan da BK'.nun 161/son maddesi gereğince indirim yapılarak davalıların yine taşınmazdaki hisseleri oranında sorumlu tutulması gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'nın tüm, davacının ikinci bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 512,10 TL kalan harcın davalı ...'dan alınmasına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 7.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.