MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, sahibi olduğu eczane hakkında davalı tarafından 2007 döneminde fatura edilen bir kısım reçeteler arkasında bulunan imzaların hasta ve yakınlarına ait olmadığı gerekçesi ile 2009 yılı protokolü hükümleri çerçevesinde uygulanan 5 kat cezai işleme ilişkin tasarrufların sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 452.477,27 TL borç tahakkukuna ilişkin işlemin hukuka aykırılığının tespiti suretiyle muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, işlemin sözleşmeye ve mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.1-Dava, ilaç temin protokolünün ihlali iddiasına dayalı olarak uygulanan cezai işlem yönünden muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.Eczacılar Birliği ve davalı arasındaki ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.3. maddesinde kuruma fatura edilen reçete arkasındaki imzanın hasta veya yakınına ait olmaması halinde reçete bedelinin ödenmemesinin yanı sıra 5 katı ceza tahakkuk edileceği düzenlenmiştir. Aynı prosedür 2007 tarihli protokolde de mevcuttur.Davacıya ait eczane iki ayrı denetime tabi tutulmuş olup, 20.9.2011 tarih, 17240105 sayılı işlem ve muhakkik raporunun incelenmesinde, ... isimli hastaya ait 9.675,08 TL bedelli kuruma fatura edilen 1 adet reçete ile ilgili olarak reçete arkasında bizzat hasta tarafından ilacın teslim alındığı yazılı olmakla birlikte imzanın hastaya ait olmadığının anlaşılması üzerine 6.3.3. madde çerçevesinde işlem yapıldığı görülmektedir. Adı geçen hasta soruşturmadaki ifadesinde kanser hastası olduğunu, o dönemde ilaçları kendisinin gidip alamadığını, yakınlarının eczaneden temin ettiğini, soruşturmaya konu reçeteyi hatırlamadığını ancak adı geçen ilacın tedavisinde kullanılan ilaç olduğunu belirtmiştir. Aynı şekilde 17836287 numaralı cezai işlem ve 4.7.2011 tarihli muhakkik raporunun tablo 7 kısmında gösterilen reçete arkasındak imza hak sahibi veya yakınına ait olmayıp ilacın teslim edilerek hasta tarafından kullanıldığı anlaşılan 7 reçete yönünden de 6.3.3.madde çerçevesinde cezai işlem uygulanmıştır.2012 yılı protokolünde bu durum 5.3.2. maddede düzenlenmiş olup buna göre eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz. Yine 2012 S.G.K protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca; "01.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şartı gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz" hükmünün düzenlendiği yazılıdır. Hal böyle olunca 2012 protokolünde yazılı müracaat şartı arandığına göre davacı eczacının yukarıda izah edilen 8 reçete yönünden davalı kuruma müracaat edip etmediği araştırılarak yapılan araştırma sonucunda kuruma müracaat etmediğinin anlaşılması halinde davacıya kuruma müracaat etmesi için süre tanınması ve 2012 S.G.K Protokolüne eklenen ek protokol 7.maddesi de mahkemece birlikte değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği halde bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde eksik inceleme ile tümden kabule karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.2-17836287 numaralı cezai işleme konu, muhakkik raporunun tablo-6 kısmında belirtilen 42 reçete yönünden yapılan incelemede ise, soruşturma sırasında kuruma fatura edilen bu reçetelerde hak sahibi olarak gözüken kişilerin reçetelerin bilgileri dışında düzenlenmiş olduğunu, bu şekilde ilaç yazdırmadıklarını ve kullanmadıklarını beyan etmeleri karşısında, kimlik tespiti yapılmaksızın 3. kişilerce alındığı yazılı bu reçeteler açısından, muhakkik raporunun aksini ispat külfeti davacıda olup tanık olarak reçetelerde bahsi geçen hasta ve yakınlarının dinlenmesinin istenilmemesine, dinlenen davacı tanıklarının eczaneden çalışan kişiler olup beyanlarının da işlemin haksızlığını ispata elverişli bulunmamasına göre davalı kurum tarafından 6.3.3. madde çerçevesinde uygulanan cezai işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek bu kısım yönünden davanın reddi gerekirken kabule hükmedilmesi de bozma nedenidir.3-Bozma nedenlerine göre davalının birinci ve ikinci bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.