Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14667 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20814 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının ihale ile hizmet alım sözleşmesi yaptıkları firma olduğunu, davalının işçisi olan dava dışı ...isimli işçinin işçilik haklarına ilişkin olarak iş mahkemesinde açtığı dava sonucu kazandığı alacağı icraen kendilerinin ödediğini, sözleşmeye göre davalının sorumlu olduğunu bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 18.650,46 TL nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar vermiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının ihale ile hizmet alım sözleşmesi yaptıkları firma olduğunu, davalının işçisi olan dava dışı... isimli işçinin işçilik haklarına ilişkin olarak iş mahkemesinde açtığı dava sonucu kazandığı alacağı icraen kendilerinin ödediğini, sözleşmeye göre davalının sorumlu olduğunu bildirerek rücuen tahsili için eldeki davayı açmıştır.Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davalının çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak kıdem ve ihbar tazminatı ile ferilerden yarı yarıya, bunlar dışındakilerden tam olarak sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Nevarki, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 23.maddesinde yüklenicinin çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ile ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen hükümler ve genel şartnamenin 6.bölümünde belirlendiği, yüklenicinin buna aynen uymayı taahhüt ettiği yazılıdır. Hizmet işleri genel şartnamesinin 38.maddesinde “Yüklenici, çalıştırdığı işçilerin işi yapmakta olduğu bir iş kolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatta kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır.Ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme ile veya mevzuatla tesbit edilmemiş olması halinde yüklenici, en yakın ve en uygun bir bölgedeki iş kolu veya meslekteki aynı tip bir iş için mevzuatla tesbit edilenlerden daha az elverişli olmayan ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlayacaktır.” hükmü yer almaktadır. Sözleşmenin 9.maddesinde, hizmet işleri genel şartnamesi öncelikle uygulanması gereken ihale dökümanı olarak sayılmıştır.Bu açıklamalara göre, işçinin işçilik alacakları için iş mahkemesinde açılan davalarda alt ve üst işvereni birlikte sorumlu tutulması iş kanunundan kaynaklanan bir zorunluluktur.Eldeki davanın dayanak iş davasında, işverenlere birlikte dava açılmakla beraber,davalı firma hakkındaki davayı atiye terk etmesi nedeniyle davalı firma hakkında hüküm kurulmamıştır.Davacı tarafından ödenen kısmın rücuuna ilişkin davada ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine bakmak gerekir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 23.maddesi hizmet işleri genel şartnamesine atıf yapmakta olup,şartnamenin 38.maddesi hükmüne göre, çalıştırılan işçilerin ücret ve yan ödemelerinden davalı yüklenici sorumludur.Borçlar Kanununun 167.maddesinin dava konusu olayda uygulanması mümkün değildir.Zira,sözleşme ve ihale dökümanında sorumluluk belirlenmiştir.Davalı firma, dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere bu süreye isabet eden işçilik alacaklarından sorumludur.Tüm bu açıklamalar ışığında, davacının bu süreye isabet eden alacağı hesaplatılarak, bulunacak miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.