Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14614 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 9943 - Esas Yıl 2006
Taraflar arasındaki inşaata izin davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, İ... Sitesi C Blokunda bulunan 8 nolu bağımsız bölümün maliki ve bu blokun yöneticisi olduğunu, site yönetim planında 39 ve 42 parseller üzerinde çocuk bahçesi olarak irtifak hakkı tesis edilen yerin fiilen başka amaçlarla kullanıldığını, yönetim planındaki amaca uygun kullanım için yapılan başvuruların site yönetim kurulu başkanı olan davalı tarafından dikkate alınmadığını ileri sürerek, yönetim planında çocuk bahçesi olarak belirtilen alanın davalı tarafından çocuk bahçesi haline getirilmesine, aksi takdirde davacıya izin ve yetki verilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, böyle bir davanın kendisine yöneltilemeyeceğini, yönetim planına uygun düzenlemelerin zaman içinde yerine getirileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, verilen süre içinde davalı tarafından yönetim planına uygun düzenlemenin yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Yukarıda da kısaca özetlendiği gibi, dava, site yönetim planında çocuk bahçesi olarak belirtilen ve irtifak hakkı tesis edilen yerde çocuk bahçesinin fiilen tesis ve düzenlenmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, site yönetim planı karşısında doğrudan davalı yöneticiden böyle bir istekte bulunulup bulunulmayacağı hususunda toplanmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, site yönetim planı taraflar arasında bir sözleşme hükmünde olup, tarafları bağlayacağı hususunda bir duraksama olmamalıdır. Site yönetim planı ve haritada işaretlenen yerin çocuk parkı alanı olarak ayrıldığı ve irtifak hakkı tesis edildiği, ne var ki, bu yerin fiilen çocuk parkı olarak tanzim ve dizayn edilmediği tarafların kabulündedir. İ... Kızıltoprak Bağdat Caddesi Sosyal Konut Sitesi'nin birden fazla parsel üzerinde inşa edildiği anlaşıldığından, somut olayda yönetim planında gönderme yapılan düzenlemeler dışında 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın uygulama olanağı yoktur. Uyuşmazlığın çözümünde, öncelikle taraflar arasındaki sözleşme niteliğindeki yönetim planındaki hükümlerin dikkate alınması, yönetim planıyla düzenleme getirilmeyen hususlarda ise, genel hükümler çerçevesinde uyuşmazlıkların çözümlenmesi zorunludur.Site Yönetim Planının "Ana Gayrimenkulun ve İlgili Tesislerin Yönetimi" başlıklı 7. maddesinin B bendinde; "Bu parselin leh ve aleyhinde tesis edilmiş arzi ve şahsi irtifak hakları ile mükellefiyet altında bulunan alakalı parsellerin kat malikleri kurulunca seçilecek veya atanacak temsilcilerden teşekkül eder Merkezi Yönetim Temsilcileri Kurulu tarafından yönetim planı dahilinde kararlaştırılır" denildikten sonra, kalorifer, şehir suyu, sıcak su, telefon santrali, çocuk bahçesi, otopark, bahçe düzenlemesi... gibi işlerin düzeninde yürütülmesi ile ilgili kararları almaya merkezi yönetimin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır. Çocuk bahçesinin de sayıldığı bir kısım işlerin yapımı, düzeni ve önceliği hususunda Merkezi Yönetime yetki verildiğine göre, davacının öncelikle, bu düzenlemeye uygun hareket ederek davaya konu talepleri hakkında bir karar alınmasını sağlaması, alınan kararların sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu düşündüğü takdirde, bu kararın iptali için dava yoluna gitmesi gerekir. Gerçekten de site yönetim planı ve projesinde yer alan konuların öncelik ve ihtiyaç durumlarının mevcut bütçe imkanları dahilinde bir değerlendirmeye tabi tutulması toplu yaşamanın gereklerine daha uygun düşecektir. Şayet Merkezi Yönetim tarafından öncelik ve ihtiyaç sıralamasında yapılması kararlaştırılan hususlar, temsilciler kurulu tarafından yerine getirilmediği takdirde böyle bir davanın dinlenme olanağı vardır. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlara uyulmadan zamansız açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.