MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının “Kontrol Sende” yarışma programına yarışmacı olarak katılması hususunda 28.10.2008 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmede davalının yarışmaya katılımcı olarak katılmayı ve çekimin yapılacağı yerde bulunmayı taahhüt ettiğini, davalıya noter aracılığı ile çekilen ihtarnamelerle çekimin yapılacağı yerin bildirilmesine rağmen davalının çekimlere katılmadığını, edimlerini yerine getirmeyen davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 30.000 USD karşılığı dava tarihi itibari ile 55.272,00 TL'nin cezai şart olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili istemiştir.Davalı, sadece başvuru formu imzaladığını, herhangi bir yükümlülük altına girmediğini, çekilen ihtarnameler neticesinde sözleşme imzalatıldığını öğrendiğini, sözleşmenin varlığı kabul edilse dahi sözleşme serbestisi ilkesinini gözetilmediğini, sözleşmedeki tüm maddelerin kendisi aleyhine ağır yükümlülükler içerdiğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, T.C. Anayasası, BK, emredici hükümlerine aykırı ve geçersiz olduğunu, istenen miktarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile imzalanan sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmemesi sebebi ile kararlaştırılan cezai şartın tahsili amacı ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, sözleşmenin yasaların emredici hükümlerine aykırı olması sebebi ile geçersiz olduğunu savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin geçerli olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Davalı, kendisine sözleşmenin başvuru formu olarak imzalatıldığını savunmaktadır. Her ne kadar davalı başvuru formu imzalatıldığını belirtse de davacıya gönderilen mailde programın ertelenmesi nedeniyle işlerinin aksadığını ve işlerinin yoğunluğu sebebi ile katılamayacağını bildirmesi karşısında davalının yarışmaya katılma iradesi ile sözleşme imzaladığı, programın başka bir tarihe ertelenmesi sebebi ile yarışmaya katılamadığı, davalının bu sebeple başvuru formu imzalatıldığı iddiası ile sözleşmeyi imzaladığı iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Yine mahkemece sözleşmenin ağır yükümlülükler içermesi nazara alınarak emredici hukuk kurallarına aykırı olduğu kabul edilmiş ise de davalının birtakım kurallara uymak zorunda olması işin niteliği gereği olup sözleşmenin geçersizliğine yol açmaz. O halde taraflar arasında düzenlenen sözleşme geçerli olup davalının sözleşmeye aykırı davrandığı sabit olduğuna göre davacı Sözleşmenin 17. maddesin de yer alan “katılımcı herhangi bir nedenle sözleşmede bulunan taahhütlerine riayet etmezse, yapımcıya 100.000 USD cezai şart ödemek zorundadır.” düzenlemesine göre davalıdan cezai şart talep edebilir. Ancak BK.nun 161/son(yeni TBK'nun 182/son ) maddesine göre hakim fahiş gördüğü cezai şartları tenkis ile mükelleftir.Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Cezai şartın fahiş olup olmadığı belirlenirken tarafların iktisadi durumları,özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması sebebiyle sağladığı menfaat,borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü olarak alınmalıdır.Cezai şart bu suretle belirlenmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, adalet ve nefaset kurallarına uygun olarak tespit edildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 06/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.