MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalılardan ...'ün vekili olarak diğer davalı ... hakkında icra takibi başlattığını, takip kesinleştikten sonra davalıların haricen anlaştıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 7.168,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Davalı ... aralarında sulh anlaşması olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, davalılardan ... davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalı ... bakımından açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı, vekalet ücretinin tahsili amacı ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 7.168,00 TL’nin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacı, alacağının tümü için dava açmak zorunda olmayıp, alacağın belli bir bölümünü dava konusu yapabilir. Davacının kısmi dava açması halinde, dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK’nun 4. maddesi gereğince mahkemenin görevi, dava konusu yapılan kısmi alacak miktarına göre değil, alacağın tamamına göre belirlenmelidir. Davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak eldeki davayı açtığına göre davanın açıldığı tarih itibariyle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece bu gerekçe ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile esas hakkında hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.