Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14544 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24109 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile arasında 13/12/2007 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığını, hizmet süresinin ise sözleşmenin imzalandığı 13/12/2007 tarihinden yapı kullanma İzninin alındığı tarihe kadar geçen süre olarak belirlenmesine rağmen davalının 17,9.2009 tarihli ve 2.10.2009 tarihli ihtarnamelerle ülkede kriz ortamının bulunması ve inşaat yapılıp yapılmaması ile kesin bir karara varılamaması sebebine dayanarak sözleşmeyi feshettiğini;ancak hafriyatın bitirildiğini, fore kazık işlemlerine başlandığını, fesih bildirimi üzerine çekilen ihtarnameye cevabında da davalının fesih sebeplerini değiştirdiğini, sözleşmenin feshedilmesi sebebi ile masraf ve yoksun kalınan karı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL/nin tahsiline karar verilmesini İstemiştir.Davalı, yapılması planlanan hastane İçin ön izin belgesinin 2.2.2009 tarihinde alındığını ve bu tarihe kadar inşaata başlanılamadığını, davacının yapı denetim firmasının bu dönem içerisinde hiçbir faaliyetinin olmadığını, ayrıca yapılması planlanan hastanenin işletilmesinin rantabl olmaması karşısında sözkonusu hastane projesinin daha fazla ihtiyaç duyulan genel nitelikte bir hastaneye çevrilmesinin düşünüldüğünü ve bu çerçevede çaba sarf edildiğini, ancak mevzuat gereği ön izin belgesinin değiştirilemediğini ve 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan ekonomik krizin de etkisiyle ön izni alınan hastane projesinden vazgeçilmek durumunda kalındığını, fesih tarihi itibariyle herhangi bir hafriyat işleminin yapılmadığını ve İnşaata da başlanılmadığını, bunun yanında 2001 tarihli Yapı Denetimi Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik ve 2008 tarihli Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği uyarınca şirket merkezini Aydın'a taşıması sebebi ile 3.4.2008 tarihinden itibaren Ankara'da yapı denetimi faaliyet yetkisinin kalmadığını, Yönetmeliğe uygun olarak sözleşmenin yenilenmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş;hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, feshin haksız olduğunu ileri sürerek yoksun kalınan kar ve yaptığı masrafların tahsili amacı ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise yoğun bakım nitelikli hastaneden vazgeçilerek genel nitelikteki bir hastaneye geçilmesine karar verildiğini ancak Sağlık Bakanlığı'ndan alınan ön İzin belgesinin değiştirilemediğini, şirketin inşaatın yapılacağı alanda denetim yetkisinin kalmadığını ileri sürerek sözleşmeyi feshettiklerini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmeye göre davacının değişen adresini davalıya bildirme zorunluluğunun olduğu, bildirim yapmadığı gibi, uzayan denetim süresi karşısında 2008 tarihli Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği geçici 1. madde hükmüne uygun olarak Ek-6 Form 4'e uygun olarak yapı denetimi hizmet sözleşmesini de yenilenmediğinden hizmet sözleşmesinin usulüne uygun olarak feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin yedinci maddesinde adres değişikliğini davalıya bildirme yükümlülüğü getirilmişse de bu husus sözleşmede fesih sebebi olarak kararlaştırılmamıştır. Dolayısıyla mahkemenin salt bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Davalı fesih sebebi olarak ülkede yaşanan ekonomik kriz ve inşaatın yapılıp yapılmaması hususunda bir karara varılmamasını göstererek sözleşmeyi tek taraflı feshetmiş ise de taraflar arasında 13.12.2007 tarihinde imzalanan yapı denetim hizmet sözleşmesinin 3. maddesinde hizmetin süresi yapı kullanma izninin alındığı tarihe kadar geçecek süre olarak belirlenmiş, yapı ruhsatı alındıktan sonra iki yıl içinde inşaata başlanmadığı, başlanıldığı halde 5 yıl içinde bitirilemeyen durumlarda ihtara gerek kalmadan sözleşmenin kendiliğinden feshedileceği kararlaştırılmış ise de hastanenin inşaat ruhsatının 09.01.2008 tarihinde alındığı yükleniciye yer tesliminin 13.03.2008 tarihinde yapıldığı, özel hastane ön izin belgesinin de 02.02.2009 tarihinde alınarak inşaata aynı tarihte başlandığı, inşaat alanında harfiyatın bittiği ve fore kazık işlemlerine başlanması nedeniyle sözleşmede ve yapı denetimi uygulama yönetmeliğinde yer alan fesih ve kendiliğinden sona erme şartları somut olayda gerçekleşmemiştir. İnşaatla ilgili yapılan kontrollerde dosya içinde mevcut ek 10 nolu belgede 12.10.2009 tarihi itibariyle "iki bloklu inşaatın A bloğunun ruhsatının mevcut olup şu anda iskan edildiği, B bloğun yıkılarak 74.00m x 44x8m ebatlarında temel ham işlemi yapıldığı ve etrafının fore kazık yapım işleminin devam ettiği"nin bildirilmesi ve sözleşmenin her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olması nedeniyle davacının inşaatın geldiği seviyeye kadar verdiği hizmet ile haksız fesih nedeniyle uğradığı zararı tespit edecek ödemelerinde mahsup edileceği yargı denetimine olanak verecek yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik ve yetersiz bilirkişi raporu ve yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.