Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14498 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22871 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalılar ile arasında i'nce düzenlenen 05.04.2010 tarih ve 10178 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi" imzalandığını, bu sözleşme ile davalılar vekili tarafından ... nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün satışının taahhüt edildiğini, sözleşmede satış bedeli olan 51.100,00 TL'yi ödediğinin açıkça belirtildiğini, dükkanın en geç 30.09.2010 tarihinde kadar tapusu ve oturma izni alınarak teslim edileceğini,ancak bugüne kadar herhangi bir teslimatın söz konusu olmadığını, bu durum karşısında davalılar aleyhinen 26.01.2012 tarih ve 3706 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak cevap alamadığını, taşınmazın inşaatının tamamlanmadığı ve kat irtifakı alınmadığından halen arsa vasfında olduğunu ileri sürerek,haklı sebeplere dayanılarak satış vaadi sözleşmesinin feshine ve ödenen 51.100,00 TL'nin ödeme tarihi aynı zamanda sözleşme tarihi olan 05.04.2010 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, husumet itirazında bulunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece,davacının davaya konu satış vaadi sözleşmesini davalılar ile değil davalıların vekaleti ile hareket eden ve kendisine satış vaadinde bulunan ... ile imzaladığı,bahsi geçen taşınmazı satın almak üzere 51.100,00 TL bedeli ...'na ödediği, bu doğrultuda da muhatabının ... olduğu, davalıların iş bu davada taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında .... Noterliği'nce 05.04.2010 tarih ve 10178 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi" düzenlendiği ve davacının 1 nolu dükkanı 51.000,00 TL ödeyerek satın aldığı ihtilaf konusu değildir.Sözkonusu sözleşmeyi davalılar adına vekil olarak atadıkları dava dışı ... imzalamıştır.Bu durumda uyuşmazlıkta öncelikle çözülmesi gereken husus davalıların pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Her ne kadar davalılar, vekilleri aracılığıyla davacı ile sözleşme yapmış iseler de, asıl olan davacının akidi olan taraf davalılardır.Davalılar ile davalıların vekili arasındaki iç ilişki davacı yönünden hüküm doğurmayacaktır.Mahkemenin satış bedelinin davalılar vekili tarafından alınmış olmasının, husumet yönünden de davalılar vekiline husumetin yöneltilmesi gerektiği şeklindeki değerlendirmesinde hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalıların pasif husumet ehliyeti vardır.Mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken,yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.