Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1442 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11921 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 27/06/2006 tarihinde davalı şirketin vekilliğini üstlendiğini, vekalet ücretinin aylık olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı şirketin 28/04/2010 tarihinde kendisini haksız olarak azlettiğini ancak 2010 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait vekalet ücretinin ödenmediğini, ... İcra Müdürlüğünün 2009/8931 E. sayılı, ... İcra Müdürlüğünün 2009/1577 E. sayılı takip dosyaları ile davalı adına icra takibine başlattığını, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/267 E. 2009/722 K. sayılı davayı takip ettiğini, söz konusu vekalet ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2010/8857 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafın bu takibe haksız olarak itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının haklı olarak azledildiğini, vekalet sözleşmesinin 01/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere (devam eden takip ve davalar hariç) fesh edildiğini, bu durumun davacıya hem şifahen hemde 08.02.2010 tarihinde faks çekilmek suretiyle bildirildiğini, davacının bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, görevini yasaya uygun olarak yapmadığını, dosyaları gereği gibi takip etmediğini, 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/8931 E. sayılı dosyası için alınan teminat mektubunun 19/06/2009 tarihinde alınmış olmasına rağmen şirkete teslim edilmediğini, teminat mektubunun 07/05/2010 tarihinde bilgi verilmeden bankaya iade edildiğini, geç iade nedeni ile fazladan bankaya faiz-komisyon ödendiğini, davacı tarafa istediği zaman avans verildiğini, azil tarihi itibariyle zimmetinde 1.710,80 TL avans kaldığını, savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulü ile; Davalı tarafın ... İcra Müdürlüğünün 2010/8857 Esas sayılı takibine yaptığı itirazın kısmen iptal edilerek 2.550 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, takip konusu asıl alacağın % 40'ı oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, vekalet sözleşmesine dayalı ücret alacağının tahsiline dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemidir. Davacı taraf haksız azil nedeniyle vekalet ücretinin tahsilini istemiş, davalı taraf ise azlin haklı olduğunu, davacının görevisini yerine getirmediğini, avans olarak verilen paranın iade edilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, azlin haklı olduğu kabul edilerek; davacının üstlendiği işleri azil tarihine kadar davalı vekil eden lehine takip edip getirdiği, davalının, davacının azil tarihine kadar ki emek ve mesleki bilgisinden yararlandığı, üstlendiği işleri getirdiği durumu nazara alınarak uygun bir ücretin takdir ve tayin edilmesi hakkaniyete uygun olacağından davacının davalı taraftan 20.000,00 TL vekalet ücreti talep edebileceği gerekçesiyle , davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2010/8857 E. sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine 20.000,00 TL yönünden yaptığı itirazın iptali ile takibin 20.000,00 TL nin tahsili için devamına karar verilmiştir. Dairemizin, 21.05.2013 tarihli, 2012/17722 Esas, 2013/13165 Karar sayılı ilamı ile "Dava, vekalet sözleşmesine dayalı ücret alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı avukatın, vekalet görevini özen ve sadakatle yerine getirmediği, bu nedenle yapılan azlin haklı olduğu, dosyadaki tüm bilgi ve belgelerden anlaşılmakta olup, mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Avukatlık Kanununun 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” Hükmü mevcut olduğundan bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Somut olayda davacı, davalı şirkete aynı zamanda aylık ücret karşılığında hukuk müşavirliği hizmeti de vermiş olduğundan, azil tarihine kadar aylık ücretlerinin ödetilmesini talep edebilirse de, azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşmeyen dava ve takiplerden dolayı ise vekalet ücreti talep edemez. O halde mahkemece açıklanan hususlar doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....... " şeklinde hükmün bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bozmaya uyulduğu açıklandıktan sonra, davacı tarafın alacağının hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişiden alınan rapor hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı taraf hem cevap dilekçesinde , hem de bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde azil tarihinde davacının zimmetinde 1.710,80 TL avans kaldığını beyan etmiş ve verilen 16.000 TL.lik avansa ilişkin 08.03.2010 tarihli makbuz ile diğer belgeleri sunmuş olup bu hususta mahkemece bir inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, azil tarihi itibariyle davacı uhdesinde para kalıp kalmadığının davalı tarafça sunulan belgeler de dikkate alınarak incelenmek ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: (1) bentte açıklanan nedenlerde davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 43,50 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.