MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-birleşen davalı avukatınca avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı Kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen davalı vekili avukat ... ile davalılar vekili avukat ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, dava dışı belediye tarafından sahibi olduğu taşınmazda yapılan imar uygulamasına ilişkin işlemin iptaline dair dava açmak üzere davalı avukatlar ile sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşme kapsamında açılan davanın yapılan yargılaması sonucu mahkemece dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini,bu kararı davalıların temyiz etmemesi nedeniyle kararın aleyhine kesinleştiğini ve zarara uğradığını belirterek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 75.000 TL zararının yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davacının yargılamanın devamı sırasında taşınmazı üçüncü kişiye satması sebebiyle mahkemece verilen red kararının hukuka uygun olması nedeniyle temyiz edilmediğini, temyiz yoluna gidilse dahi sonucun değişmeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.2012/7452 2013/1411 Davalılar birleşen dava ile;taşınmaz maliki davacının yargılama sırasında taşınmazı üçüncü kişiye satarak davanın dava ehliyeti yönünden reddine sebeb olması nedeniyle sözleşmeyle belirlenen vekalet ücretinden kalan 8.000 Euro karşılığı 17.696 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın reddine,birleşen davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm birleşen dosyaya konu davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı(birleşen davalı) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Birleşen dosyada; davacılar vekili, dava konusu taşınmazı davalının üçüncü kişiye satarak idare mahkemesine açılan davanın müvekkilleri tarafından kovuşturulması imkanını ortadan kaldırması nedeniyle avukatlık ücret sözleşmesinin 4.7.maddesine göre ücretin tamamından sorumlu olduğunu belirterek, bakiye vekalet ücreti olan 17.696 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 21.03.2005 tarihli avukatlık sözleşmesinin avukatlık ücreti başlıklı bölümün 4.7. maddesinde iş sahibinin avukata işi kovuşturma olanağı vermemesi halinde avukatın kalan ücreti isteme hakkı kazanacağı belirtilmiş ise de, aynı sözleşmenin 4. maddesinin ilk üç bendinde avukata ödenecek ücretin toplam 10.000 Euro olduğu, bu ücretin 2.000 Euro'luk kısmının avukata peşin olarak ödeneceği, kalan 8.000 Euro'luk kısmında avukatın başarısına göre değişmek kaydıyla davanın iş sahibi lehine sonuçlanması halinde ödeneceği aksi halde kalan 8.000 Euro bedelin avukata ödenmeyeceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 4.7. maddesine göre davacı avukatların isteme hakkını kazandıkları ücretin belirlenmesinde avukatın başarı koşuluna bağlı tutulan sözleşmenin 4.3.maddesindeki davanın iş sahibi lehine sonuçlanma imkanı olup olmadığı hususunun gözetilmesi gerekir. Bu bağlamda dava konusu vekalet ücretine esas İstanbul 5. idare Mahkemesinin 2005/1919 esas sayılı dosyası kapsamında düzenlenen 20.07.2006 tarihli bilirkişi heyet raporunda dava konusu iptali talep edilen 23.08.2004 tarihli encümen kararının 3194 sayılı kanunun 18. madde uygulama yönetmeliği ve dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planına uygun olduğu rapor edilmiştir. Sözkonusu rapor içeriği dikkate alındığında davanın dosyamız davalısı lehine sonuçlanma imkanının bulunmadığı ve davacı tarafın avukatlık sözleşmesinin 4.3.maddesine göre bakiye 8.000 Euro ücreti talep edemeyeceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece 2012/7452 2013/1411davacı tarafın sözleşmenin 4.3.maddesine göre bakiye 8.000 Euro karşılığı 17.696 TL vekalet ücretini talep edemeyeceği gözetilerek birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken sözleşmenin hatalı yorumlanmasına dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının sair temyiz itirazlarının reddine ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı- karşı davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalı-birleşen davacıdan alınarak davacı-birleşen davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.