Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13753 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 10616 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki ortaklığın feshi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, davalı Mahmut adına kayıtlı bulunan kuaför dükkanına davalılarla birlikte işletilmek üzere ortak olduğunu, gelirin eşit paylaşılması konusunda anlaştıklarını, davalı Mahmut'un bilgi ve hesap verme borcunu yerine getirmediğini, 2004 yılı Ocak-Ağustos döneminde cüzi miktarda kâr payı dağıttığını, diğer aylarda kâr payı da dağıtmadığını, fesih için haklı nedenlerinin doğduğunu belirterek ortaklığın feshi ve tasfiyesine, ortaklıktan ayrılma payı olarak şimdilik 6.000.000.000 TL'nin tahsilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, taraflar arasında gizli ortaklık bulunduğunu, gizli ortağın tasfiye isteyemeyeceği, ancak kâr payını istemesinin mümkün olduğu, işletmenin defterlerinin incelenmesinde zarar ettiği anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1-Kararı temyiz eden davalıların süresinde temyiz harcı yatırmadık-larından temyiz dilekçelerinin reddi gerekir.2-Davacı, davalılardan Mahmut adına ruhsatlı bulunan kuaför dükkanına diğer davalılarla birlikte ortak olduklarını iddia edip, ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile fazla hakları saklı şimdilik 6.000.000.000 liranın ortaklık payı olarak tahsili talebiyle bu davayı açmıştır. Davalılar ise davacının ortak olmadığını, yanlarında 15-20 gün çalışıp ayrıldığını savunmuşlardır. Davacının tehdit edildiği iddiası ile yaptığı şikayet üzerine, davalılardan Mahmut, İbrahim ve Altan polisteki ifadelerinde davacının kuaför dükkanına ortak olduğunu bildirmişlerdi. Davalıların bu beyanları mahkeme dışı ikrar olup, tanık anlatımları ile de doğrulanmış ve 2003 yılı sonunda davacı ve diğer davalıların her birinin ayrı ayrı 10.000.000.000 lira vererek 1/5 pay sahibi olmak üzere kuaför dükkanı açtıkları, böylece aralarında BK 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın gerçekleştiği, dükkanın resmi işlemleri ile ruhsatının davalılardan Mahmut adına yapıldığı gibi, aynı zamanda idareci ortak da olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Esasen mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. Davacı haklı sebeplere dayanarak ortaklıktan ayrıldığını bildirerek ortaklığın fesih ve tasfiyesini istediğine göre, davalı idareci ortağın ortaklıkla ilgili davacıya hesap vermediği anlaşıldığından, davacı BK'nın 535/7. maddesi hükmü gereği fesh talebinde haklıdır. Dava tarihi itibariyle ortaklığın mahkemece feshine karar verilmesi, ayrıca BK'nın 538 ile devamı maddeleri hükmüne göre tasfiyenin de yapılması gerekir. Tasfiye için öncelikle idareci ortak olan davalı Mahmut'tan ortaklığın faaliyete geçtiği tarihten, davanın açıldığı tarihe kadarki süreye ilişkin ortaklıkla ilgili hesap istenmeli, davacıdan dava dilekçesinde belirttiği kâr payı aldığı aylarla ilgili olarak kaç lira kâr payı aldığı konusunda beyanı alınmalı, verilen hesap ve davacının aldığını bildirdiği kâr payı miktarındaki beyanları hakkında tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları konular belirlenip, anlaşamadıkları konularla ilgili taraf delilleri sorulup toplanarak değerlendirilmeli, ortaklığın mal varlığı, demirbaşları belirlenmeli, emsal kuaför dükkanlarının gelir ve giderleri nazara alınarak ortaklığın gelir ve gider durumu uzman bilirkişiler aracılığı ile araştırılıp, kâr zarar hesabı çıkarılıp, davacının aldığı kâr payları da hesaplamada nazara alınarak, davacı payına düşen kâr zarar miktarı belirlenerek ortaklığın tasfiyesi yapılmalıdır. Mahkemece açıklanan hususlar gözardı edilerek, eksik inceleme ile idareci ortağın tek taraflı düzenlediği, usulüne uygun olarak tutulduğu dahi belli olmayan işletme defteri esas alınarak hazırlanan, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.S o n u ç: 1. bent gereği davalıların temyiz dilekçelerinin reddine, 2. bent gereği kararın davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, 17.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.