Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, harici satış sözleşmesi ile davalıdan taşınmaz mal satın aldığını, satış bedelinin 4.000.000.000 TL.ni ödediğini, ancak taşınmazın tapu daferağının verilmediğini, daha sonra da kamulaştırıldığını, edimin ifasının imkansız hale geldiğini, ödediği bedelin tahsili için giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınmasını istemiştir.Davalı, davacının edimini yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü, bu nedenle ödediği bedeli talebe hakkı bulunmadığını bildirerek davanın reddini dilemiş; karşı davasında ise; davacı-karşı davalının sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararını tazminden sorumlu olduğunu ileri sürerek 4.000.000.000 TL.nin mahsubu ile 22.461.369.500 TL.nin davacı-karşı davalıdan alınmasını istemiştir.Mahkemece, takibin 4.000.000.000 TL. asıl alacak ve evrak gideri yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, davacı alacağı 4.000.000.000 TL.nin %40 nisbetinde inkar tazminatının davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Anayasanın 73. maddesi gereğince Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulması zorunludur. Anayasanın açıklanan bu hükmü uyarınca, kanuni dayanağı olmadan Avukatlık Ücret Tarifesi ile vergi konulmasına imkan olmadığı gibi, Katma Değer Vergisi Kanunun 20/4. maddesi karşısında, belli bir tarifeye göre alınan ücrete, Katma Değer Vergisinin dahil olması gerekir. Mahkemece, yalnızca tarife uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken, yazılı şekilde ayrıca Katma Değer Vergisine de hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm HUMK.nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle hükmün 5. bendindeki (%18 KDV. tutarı olan 68.400.000 TL.nin) sözlerinin karardan çıkartılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle (ONANMASINA), peşin harcın onamaharcından çıkartılmasıyla arta kalan 186.000.000 liranın temyiz edenden alınmasına, 12.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.