Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13534 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 9374 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacılar, murisleri ile davalı arasında yapılan 23.10.1999 tarihli harici sözleşme ile iki dükkanın 180.000 DM'ye davalıya satışı için anlaşıldığını, kendilerinin 18.484.000.000 TL ödediklerini, satımdan vazgeçildiğini, kendilerinin taşınmazları boşalttığını, ancak ödedikleri paranın iade edilmediğini ileri sürerek 18.484.000.000 TL'nin faizi ile ödetilmesini talep etmiştir.Davalı, harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacıların 3 yıi taşınmazı kullandıktan sonra akdi fesh ettiğini, toplam ödemelerinin 15.000 DM olduğunu, bunun kiraya sayılması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 15.997,35 YTL'nin sözleşmeyi davacı fesh etmiş olduğundan faizsiz olarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerek-tirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacılar, 23.10.1999 tarihli harici sözleşme gereği murisleri tarafından davalıdan satın alınan iki adet dükkan bedelini ödeyemediklerini ve taşınmazları tahliye etmek durumunda kaldıklarını ileri sürerek ödemiş oldukları bedelin faizi ile tahsilini istemişlerdir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, sözleşmeyi bozan tarafın davacı olduğuna dayanılarak faiz istenilemeyeceğine karar verilmiştir. Taraflar arasında yapılan harici taşınmaz satış sözleşmesi BK 213, eski MK 634, Noterlik Kanunu 60, Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca geçersizdir. Herkes aldığını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile yükümlüdür. Kural olarak, alıcı satışa konu taşınmazı iade edip satıcıyı temerrüde düşürmedikçe, satış bedeli için faiz isteyemez. Ancak, davacı dava dilekçesinde satışa konu dükkanları davalıya iade ettiğini belirtip satış bedeli için faiz talep etmiştir. Mahkemece bu konuda inceleme yapılmamıştır. Mahkemece, satışa konu dükkanların, davalıya iade edilip edilmediği araştırılmalı, iade edilmişse ve bu tarihten sonra davalı BK'nın 101. maddesi gereğince temerrüde düşürülmüşse, temerrüt tarihinden itibaren, aksi halde dava tarihinden itibaren faize hük-medilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile faiz talebinin reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerden dolayı davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereği temyiz edilen hükmün davacılar yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.