Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, davalının orman yolları üst yapı inşaat işi ihalesini aldığını,kendisi ile dava dışı şirketin haricen yaptıkları 13.7.2004 tarihli sözleşme gereği ortaklaşa olarak işi sonuçlandırdıklarını,davalının hak ediş sonrası hesaplaşmaya yanaşmadığını ileri sürerek fazlasını saklı kalmak kaydıyla 10 000 000 000 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davalı, sözleşmenin 6. maddesi gereği davacı ile dava dışı diğer ortağın hak ettikleri iş miktarı kadar fatura düzenleneceği hususunda anlaştıklarını, davacının 25.9.2004 tarihli 22 500 000 000 Tl lik fatura kestiğini,bunu ödediklerini ,başkaca borçlarının olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı ortaklık sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirdiğini ancak payına düşen miktarın eksik ödendiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece serbest muhasebeci -mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur.Ortaklığa konu iş orman yolları üst yapı inşaat işi olup davacının 3 adet kamyonu ile sözleşme gereği malzeme yükleme,yola dökme,ve nakliye işlerini yaptığı anlaşılmaktadır.Bilirkişi raporunda Kara Yolları Trafik Kanununa göre istiab haddinin 15 ton olduğu, ancak uygulamada 27 tona kadar yüklendiği gerekçe gösterilerek hesaplamanın yapıldığı görülmektedir. Bu bilirkişi raporuna itibar olunarak karar kurulamaz. Esasen muhasebeci bilirkişi yanında aralarında inşaat mühendisi ile nakliye işlerinden anlayan bilirkişilerin de bulunduğu konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak rapor göz önüne alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereği temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.