Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13501 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 40628 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ...'nın İncek ...Projesinden 02.06.2011 tarihinde imzaladığı sözleşme ile konut satın aldığını sözleşmede en geç teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiğini buna göre 02.12.2013 tarihinde teslim edilmesi gereken konutun süresinde 27.05.2014 tarihinde geç olarak teslim edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.050.00.TL 'nın davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile dava değerini 8.083.00.TL' ya yükseltmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 8.083.00.TL alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin “gayrimenkulün teslimi ve kullanılması” başlıklı kısmında gayrimenkulün teslim borcunda temerrüdün sözleşme tarihinden itibaren 30 ay sonra başlayacağı düzenlenmiştir. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK.125. vd. maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeye ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacı zararını talep etmekte haklıdır. Mahkemece, sözleşme kapsamında teslim için belirlenen 02.12.2013 tarihinden fiili teslim tarihi olan 27.05.2014 tarihine kadar kira tazminatı talep edilebileceği doğru olarak kabul edilmiştir. Ne var ki, teslimde temerrüde düşülen 02.12.2013 tarihi ile teslim tarihi olan 27.05.2014 tarihi arasında 5 ay 25 günlük bir gecikme olmasına rağmen mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 6 ay 25 günlük süre yönünden hesaplama yapıldığı dosya kapsamında anlaşılmaktadır. Öyleyse, mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken 02.12.2013 tarihi ile fiili teslim tarihi olan 27.05.2014 tarihine kadar ki 5 ay 25 günlük dönem için geç teslimden doğan zarar yönünden kira kaybı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın yazılı şekilde kabulüne yönelik hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 577,35 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.