Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13369 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8900 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredisi borcunu ödeyemediği için davalı banka tarafından icra takibi yapılmaksızın maaşına bloke konulduğunu ileri sürerek maaşa konulan blokenin kaldırılmasına, kesilen 4.006,68 TL’nin faiziyle iadesine, ayrıca 8.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının hesabına bloke konulabileceği konusunda aralarında anlaşma olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı banka tarafından yapılan 4.006,68 TL kesintinin davacıya iadesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ile davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak bila tarihli ve davacının imzasını taşıyan “otomatik virman talimatı” başlıklı dilekçeler ile 05.07.2012 ve 05.06.2013 tarihli tüketici kredilerinin taksitleri için davalı bankaya, hesabından para tahsil edilmesi hususunda talimat verildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca dosya içerisinde mevcut bankacılık hizmetleri sözleşmesinin İ maddesinde davalı bankanın virman, otomatik ödeme, otomatik havale/virman talimatı/talimatsız ödeme yetkilerinin bulunduğu yazılıdır. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılmaksızın, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu hesap ekstresine istinaden hüküm tesis edilmiştir. HMK. Madde 266' da “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.” düzenlemesi yer almaktadır. Dava konusu olayda, davalı banka tarafından davacının hangi hesabından hangi miktarda tahsilatlar yapıldığı, davalının imzasını taşıyan otomatik ödeme talimatlarının davalı bankaca yapılan işleme etkisi ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun düşüp düşmediği hususu teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmektedir. Öyleyse mahkemece, taraflar arasındaki Tüketici Kredisi Sözleşmeleri getirtilerek, konusunda uzman bilirkişiden taraf ve yargı denetimine açık rapor aldırılarak yasal düzenlemeler ışığında sonuca uygun hüküm tesis edilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.