Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13337 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 9235 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki tazminat ve teminat mektubunun iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, davalı Bakanlığa bağlı, hastahanenin kalorifer yakıtı için düzenlediği ihaleye katılıp kazandığını, başlangıçta götürdüğü yakıt dışındaki yakıtların kabul edilmediğini, davalının ne kadarlık yakıta ihtiyacı olduğunu ve ne kadar zamanda teslim edilmesi gerektiğine dair bir bildirimde bulunmadığını, bu itibarla davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğunu ileri sürerek 2.000.000.000TL. manevi tazminat, 3.600.000.000TL. yoksun kaldığı kar noter masrafı ve karar pulu olarak ödediği bedellerle birlikte toplam 7.948.000.000TL.nın tahsiline ve teminat mektubunun iadesine karar verilmesini istemiş,21.4.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile 15.848.000.000.Tl'nin tahsilini istemiştir.Davalı, davacının yakıtı teslim etmediğini, davacının temerrüde düştüğünü savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Mahkemece davalının kar mahrumiyetine ilişkin talebi kabul edildiğine göre , sözleşme masraflarının tahsiline hükmedilemez aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.3- BK. 49 maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişisel yararların haleldar olması ön şart olarak aranmakta, ancak bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü, BK. 49 maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Olayımızda da davacının kişilik haklarının haleldar olduğundan bahsedilemez ,Bu nedenle mahkemece manevi tazminata yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddinde, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 10.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.