Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13309 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 9273 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki satış bedelinin tenzili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat R……. ile davalı vekili avukat E……. 'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, 11.5.1999 tarihli sözleşme ile davalıdan bir daire satın aldığını, bu sözleşme gereğince dairenin 12 ay içerisinde teslimi gerekirken gönderilen ihtarnamelere rağmen süresinde teslim edilmediğini, gerek ortak yerlerde ve gerekse satışa konu dairede bir çok eksik ve ayıplı imalatın bulunduğunu, geç teslim nedeniyle aylık 600 USD kira parası ödemek zorunda kaldığını, aldığı tespit raporuna göre ödenen satış bedelinden %20 oranında indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek satış bedelinden şimdilik %20 oranında indirim yapılarak bu paranın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, deprem mücbir sebebi nedeniyle inşaatın geciktiğini ve 14.10.2000 günü davacıya tutanakla teslim edildiğini, davacının da ihtirazi kayıtsız teslim aldığını eksik ve ayıplı imalatın bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, harici sözleşmenin geçersiz olduğu, bilirkişi raporuna göre davaya konu edilen ayıpların açık ayıp niteliğinde bulunduğu ve davacının teslim sırasında ihtirazı kayıtsız teslim alıp 30 günlük süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı, kira bedeli ödeneceği yönünde sözleşmede hüküm olmadığı ortak yerler için davacı değil, site yönetimin talepte bulunabileceği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacının aylık 600 USD kiraya ilişkin iddiasını ispat edemediği gibi Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.11.2003 gününde verdiği kira tazminatının reddine ilişkin önceki kararını bu yönüyle temyiz etmemiş olmasına ve böylece kira tazminatı yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmasına göre davacının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dosya kapsamından yüklenici olduğu anlaşılan davalı ile davacı arasında düzenlenmiş bulunan 25.3.1999 tarihli sözleşme B.K 161 md.si kapsamında alacağın temliki hükümlerine tabi olup geçerlidir. Bir an için haricen düzenlenmiş olan bu sözleşmenin geçersiz olduğu kabul edilse bile taraflar tapuda 5.4.1999 tarihinde satış işlemini gerçekleştirmiş bulunduklarından yine geçersiz olan harici sözleşmeye geçerlilik tanıdıklarından anılan sözleşmenin geçersiz olduğundan söz edilemez. O nedenle mahkemenin bu yöndeki gerekçesi yerinde değildir. Davalı her ne kadar davaya konu edilen taşınmazı 14.10.2000 tarihli teslim tutanağı ile teslim ettiğini davacının da bu yeri ihtirazi kayıtsız teslim aldığını savunmuşsa da, davacı 14.10.2000 günlü bu tutanaktaki isim ve imzanın kendisine ait olmadığını savunmuş, bunun üzerine davalı 8.5.2003 günlü dilekçesinde taşınmazı 19.5.2001 gününde teslim ettiğini savunmuş, bu savunmasını da ispat edememiştir. Hal böyle olunca ve davacı tespit raporuna dayanarak gerek ortak yerlerdeki ve gerekse sözleşmeye konu taşınmazdaki eksik ve ayıplı imalatlar yönünden talepte bulunduğuna göre Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/264 D. İş sayılı tespit dosyası getirtilmeli, konusunda uzman bilirkişi veya kurulu aracılığıyla gerekirse mahallinde keşif yapılarak taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle davacının zararı belirlenmeli sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu hususların gözardı edilerek yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıdaki birinci bentte belirtilen nedenle diğer temyiz itirazlarının reddine ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 450.00 YTL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.