Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 132 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 11919 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ... sınırları içerisinde kalan bekçili-bariyerli hemzemin geçitte 2004-2008 tarihleri arasında mevzuat gereğince davalının sorumluluğunda olan bekçilik hizmeti verdiklerini, vekaletsiz işgörme hükümleri gereğince yapılan masrafları davalının kendilerine ödemesi gerektiğini ileri sürerek, 146.185,72TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinin Adli yargı şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davalının 3533 sayılı Yasada belirtilen kamu kurumu olduğu konusunda duraksama yoktur. Davacı ... ise, 28.10.1984 tarihli 18559 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ana statüsü gereğince, ve 233 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 2. maddesinin 3. bendi ilekararnamenin ekindeki listeye göre, ..., Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı bir kamu iktisadi teşebbüsüdür. 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 4.maddesinde de, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin, bu Kanun Hükmünde Kararname ile saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tâbi ancak genel muhasebe kanunu ile devlet ihale kanunu hükümlerine ve sayıştayın denetimine tabi değildir. Ana statüsünün 3. maddesinin 2. ve 3. bentlerinde, kuruluşun kanun hükmünde kararnamenin ana statü hükümleri saklı kalmak üzere, özel hukuk hükümlerine tâbi olduğu, genel muhasebe kanunu, devlet ihale kanunu hükümlerine ve sayıştayın denetimine tâbi olmadığı belirtilmiştir. 5018 sayılı kanuna ekli genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerini gösteren (1) sayılı cetvelde de .... Genel Müdürlüğü gösterilmemiştir. O halde davacı ... özel hukuk hükümlerine tabi olduğuna göre, uyuşmazlığın çözümünde idari yargı görevli değildir. Davaya bakmak, genel mahkemelerin görevi içinde kalır. Mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, taraflar arasındaki ihtilafın kamu tüzel kişilerinin kamu güçlerinin kullanılmasından kaynaklandığı, bu nedenle adli yargının görevli olmadığı, gerekçesiyle dava dilekçesinin adli yargı şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.