MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ... yönünden kabulüne, davalı Şirket hakkındaki davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ...' dan satın aldığı ve diğer Davalı şirketin inşa ettiği dairenin izolasyonunun iyi yapılmaması nedeniyle kullanıldıktan bir süre sonra duvar ve tavanda rutubetlenme olduğunu, ortak kullanım alanı olan garajda da tavandan su akması, duvarların nemlenip yeşillenmesi gibi sorunlar yaşandığını,bu durumun inşaat yapım hatası sayıldığını, rutubetlenmenin giderilip kesin çözüme gidilebilmesi için bina çevresinin komple açılarak drenaj ve yalıtımın fen ve sanat kaidelerine uygun olarak yeniden yapılması gerektiğini ve daire başı 5.534,20 TL maliyet çıktığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL tazminatın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalı şirket hakkında açılan davanın pasif dava ehliyeti yönünden reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her 2012/17364 2013/1312türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.Tüketici ise,bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen,kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde ise,imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur denmektedir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı,davalı şirket hakkında dava açarken 4077 sayılı yasanın 4. maddesi kapsamında imalatçının sorumluluğuna ilişkin hükümlere dayanmıştır.4077 sayılı Yasanın 23. Maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacı ve davalı ...'ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacı ve davalı ...’ın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.