MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı kurum ile aralarında akdedilen ...i Sunan Sağlık Kurumlarından Hizmet Satın Alma Sözleşmesi kapsamında hizmet verdiklerini, Kurum sigortalısı ... isimli bir vatandaşın yapmış olduğu şikayet doğrultusunda davalı Kurum tarafından 40.000,00 TL para cezası uygulandığını, işlemin tek taraflı, kanaate dayalı ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek uygulanan 40.000,00 TL tutarındaki cezai işlemin menfi tespiti doğrultusunda iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, cezai işlemin sebebinin sigortalı ...'in davacıya ait hastanede tedavi olmamasına rağmen tedavi olmuş gibi gösterilmesi ve hiç kullanmadığı ilaçlarla ilgili sigortalı adına reçete düzenlenmesi olduğunu, sigortalının Kuruma şikayeti üzerine bu cezai işlemin tesis edildiğini, ayrıca yine sigortalının şikayeti üzerine davacı şirket çalışanları hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dava açıldığını ve çalışanlardan biri hakkında mahkumiyet karar verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı Kurumun 27/02/2012 tarih ve 3.873.816 sayılı cezai işlem konulu yazı ile sözleşmenin 5.1.1 maddesine istinaden uygulanan 40.000,00 TL'lik cezai işlemin yerinde olmadığının tespiti ile iptaline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı, davalı kurum tarafından hakkında haksız olarak cezai işlem tesis edildiğini ileri sürerek iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş, Mahkemece, şikayet eden sigortalının ....Hastalıkları Polikliniğinde giriş kaydının bulunduğu, defter kayıtları ile reçete bilgilerinin birbiri ile örtüştüğü ve çelişki arz etmediği nazara alındığında Kurum tarafından uygulanan cezai işlemde hukuka uyarlılığın bulunmadığı ve iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; davalı Kuruma şikayette bulunan ...'in ayrıca Cumhuriyet Savcılığına şikayeti üzerine davalı şirketin sahibi olduğu tıp merkezinde çalışan ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/55 esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığı, yargılama neticesinde ... hakkında beraat kararı verilirken, sanık ... hakkında katılan ... gerçekte sağlık kuruluşuna müracaat edip kendisine reçete düzenlenmediği halde katılan adına gerçeğe aykırı tedavi belgeleri ve reçeteler düzenleyip, bu reçeteleri eczanelere vermek suretiyle sahtecilik suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verildiği, kararın Yargıtay'da olduğu ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Borçlar Kanununun 53. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan, ceza mahkemesinde açılan söz konusu kamu davasının sonucunun, eldeki davayı etkileyecek nitelikte olduğu ve söz konusu ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ceza davasının sonucu beklenmeden karar verilmiştir. Değinilen bu yön gözetilerek söz konusu ceza davasının kesinleşmesinin “bekletici sorun” yapılması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,(2) numaralı bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 12/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.