Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12763 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8901 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı gayrimenkul simsarlığı faaliyetinde bulunduğunu, kendisi ile davalı adına vekaleten ihbar olunan ... arasında 14.12.2012 tarihli gayrimenkul komisyon sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre satış karşılığında kendisinin %3 oranında komisyon ücretine hak kazanacağı, akde aykırılık halinde ise %6 komisyon ücretinin ödeneceğinin kararlaştırıldığını, fakat davalının kötüniyetli olarak kendisini devre dışı bırakarak satışı gerçekleştirdiğini ve ücretini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, sözleşmenin feshinden sonra taşınmazın davalı tarafından temlik edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, simsarlık ücreti alacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalının vekili ile aralarında imzalanan 14.12.2012 tarihli sözleşme gereğince simsarlık hizmeti verdiğini, davalının ise kendisini devre dışı bırakarak satışı gerçekleştirdiğini ve ücretini ödemediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, her ne kadar sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği ve fesihten önce taşınmazın davacı devre dışı bırakılarak satışının yapılmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmişse de davada dayanılan 14.12.2012 tarihli sözleşme açıkça akdin süresi bitmeden en az 15 gün önce karşı tarafından elinde olacak şekilde ihtarda bulunulmadığı sürece taşınmaz satılıncaya kadar sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilmiş olup somut olayda da davalı vekilinin, 29.03.2013 tarihli ihtar davacıya tebliğ edildikten üç gün sonra anılan taşınmazı üçüncü kişiye sattığının anlaşılmasına göre, davalının simsarlık ücretini ödemekten kaçınmak amacıyla önce ihtar gönderip sonra taşınmazı sattığı açıkça anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalının sözleşmeyi haksız feshettiği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.