Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 126 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13825 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının bankanın ... Şubesi ile 15/05/2012 tarihinde imzalamış olduğu İhtiyaç Kredi Sözleşmesi nedeniyle kredi kullandırıldığını, davalının kesin vadeli borcunu ödemeyerek temerrüde düşen borçlu hakkında .... 17. İcra Müdürlüğünün 2013/4729 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ancak borçlunun kısmi itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının haksız olan kısmi itirazının iptaline, takibin devamına, davalının % 20'dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın kısmen kabulüne, Davalının .... 17. İcra Dairesinin 2013/4729 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takip tarihine kadar ödenmediği anlaşılan (24/12/2012, 23/01/2013, 25/02/2013 ve 25/03/2013) vadeli taksitlerin tutarı olan 1.538,12 TL asıl alacak tutarı, 45,51 TL işlemiş faiz, 2,27 TL işlemiş faizin %5 BSMV'si olmak üzere toplam 1.585,90 TL üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebi ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, davalının icra dosyasında borcun faizine ve ferilerine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının asıl alacak miktarına bir itirazı olmadığı sadece faiz ve ferilerine itiraz ettiği halde davanın kısmen kabulü ile icra takibine konu asıl alacak hakkında da hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre mahkeme taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremez. Hal böyle olunca, mahkemece bu husus gözardı edilerek, itiraz edilmeyen asıl alacağı da kapsayacak şekilde hüküm verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.