MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, dava dışı arkadaşı...'ın araç satın almak istediği sırada ricası üzerine kendisine teminaten satıcıya verilmek üzere davaya konu takipte tahsili istenen 3 adet bonoyu yalnızca lehtar, borçlu ve imza kısmını doldurarak verdiğini, senetlerin tahrif edilerek davalı tarafça takibe konulduğunu ileri sürerek ... İcra Müdürlüğünün 2010/3271 sayılı takibi yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacı ...'ın memur olup gayri resmi şekilde ortağı ... ile birlikte araç alım satımı ile uğraştığını, takibe konu senetleri kendisine ait aracı davacı ve ortağına satması karşılığında aldığını, sonradan senette hem lehtar hem de borçlu kısmında davacı ve dava dışı ...'ın isminin yer aldığını görmesi üzerine davacıyı aradığını, davacının görevde olduğunu söyleyerek hatanın ... tarafından düzeltileceğini söylediğini, bunun üzerine ...senetlerdeki lehtar kısmını çizerek kendisinin adını yazdığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, tahrifat iddiasının icra mahkemesi önünde süresinde dile getirilmediği, senet bedellerinin ödendiğinin de ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.Dava, senede dayalı başlatılan takipte menfi tespit istemine ilişkindir. Davalının başlattığı ...İcra Müdürlüğünün 2010/3271 sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibinin dayanağı 11.1.2010 tanzim, 11.1.2010 vade tarihli 5.000,00 TL,11.1.2010 tanzim, 11.1.2010 vade tarihli 5.000,00 TL, 15.6.2010 tanzim, 24.5.2010 vade tarihli 4.000,00 TL bedelli her üç senette de lehtar kısmında "... ve ...." yazılı iken üzeri çizilerek davalı ...'ın isminin yazıldığı, bu düzeltme ile ilgili senet borçlusu olduğu ileri sürülen davacının imza ya da parafının mevcut olmadığı, bu halde salt bu senetlere dayalı olarak alacağın tahsili imkanının mevcut olmadığı, davalının senetlerden dolayı alacaklı olduğunu yasal delillerle ispatla yükümlü olduğu gözetilmeliyken, yazılı gerekçe ile ispat külfeti yanlış değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.