MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 2004 yılında personel hizmet alım ihalesi ile hizmet aldığını, dava dışı işçinin davalı firmanın işçisi olarak 16.5.2008 tarihinden ihale süresinin sona erdiği 30.9.2009 tarihine kadar çalıştığını, daha öncede davalı dışındaki firmaların işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin sona ermesi nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili için iş mahkemesinde belediye ve davalı firmayı davalı göstererek dava açtığını, dava sonucunda davalı firma yönünden kendi çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere müteselsilen hükmedilen miktarı icraen belediye olarak kendilerinin ödediğini oysa ihale şartnamesi ve sözleşmeye göre işçilik alacaklarından davalı firmanın sorumlu olduğunu, davalının fazla mesai alacağı yönünden takibe itiraz ettiğini bildirerek ödenen kısmın rücuen tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı tarafından ödenen ve itiraza uğrayan fazla mesai ücretinin yarısının davalıdan tahsili için takibin devamına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı firmadan ihale ile personel hizmeti satın aldığını, ihale süresinin sona ermesi nedeniyle iş akti son bulan dava dışı işçinin her ikisine karşı açtığı işçilik haklarının tahsiline ilişkin dava sonucunda hükmedilen alacağı icraen ödediğini oysa ihale dökümanı ve sözleşmeye göre davalının sorumlu olması gerektiğini bildirerek ödenen miktarın davalıdan rücuen tahsili için yaptığı takipte davalının fazla mesai ücretine ilişkin itirazının iptaline karar verilmesi için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, iş mahkemesi kararında davalının çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere ancak müteselsilen tahsiline karar verildiğini,ihale dökümanı ve sözleşmeye göre,işçilerin her türlü ödemelerinden davalının sorumlu olduğu ancak çalışma koşullarını davacının belirlediğini, fazla mesai yaptırdığı da gözetildiğinde fazla mesai ücretinden yarı yarıya sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir. Nevarki, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 23.maddesinde yüklenicinin çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ile ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen hükümler ve genel şartnamenin 6.bölümünde belirlendiği,yüklenicinin buna aynen uymayı taahhüt ettiği yazılıdır.Hizmet işleri genel şartnamesinin 38.maddesinde “Yüklenici, çalıştırdığı işçilerin işi yapmakta olduğu bir iş kolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatta kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır. Ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme ile veya mevzuatla tesbit edilmemiş olması halinde yüklenici, en yakın ve en uygun bir bölgedeki iş kolu veya meslekteki aynı tip bir iş için mevzuatla tesbit edilenlerden daha az elverişli olmayan ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlayacaktır.” hükmü yer almaktadır. Sözleşmenin 9.maddesinde, hizmet işleri genel şartnamesi öncelikle uygulanması gereken ihale dökümanı olarak sayılmıştır.Bu açıklamalara göre, işçinin işçilik alacakları için iş mahkemesinde açtığı davada, davacı belediyenin davalı ile birlikte sorumlu tutulması iş kanunundan kaynaklanan bir zorunluluktur.Davacı tarafından ödenen kısmın rücuuna ilişkin davada ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine bakmak gerekir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 23.maddesi hizmet işleri genel şartnamesine atıf yapmakta olup,şartnamenin 38.maddesi hükmüne göre, çalıştırılan işçilerin ücret ve yan ödemelerinden davalı yüklenici sorumludur.Borçlar Kanununun 167.maddesinin dava konusu olayda uygulanması mümkün değildir.Zira, sözleşme ve ihale dökümanında sorumluluk belirlenmiştir.Tüm bu açıklamalar ışığında, davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, sorumluluğun yarı yarıya paylaştırılarak karar verilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 117,78 TL harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 25,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.