MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ...vekili avukat ....ile davacı Asil ...'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıdan satın aldığı mısır tohumlarını 110 dönüm yerine ekip, gereği gibi baktığı halde çimlenmediğini, davalıya bildirdiğini ve 15.6.2009 tarihinde tesbit yaptırdığını, 2005/2006 yılında üretilen tohumların satıldığını, çimlenme oranının düşük kaldığını bildirerek zararı olarak 25.000 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine ilişkin kararının davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine 2011/15390-2012/5010 esas ve karar sayılı bozma ilamı ile davacı yararına bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, ıslahen arttırılan kısımla birlikte 32.700 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dosyanın incelenmesinde; Davacının, davalıdan satın aldığı C 955 Cinsi slajlık mısır tohumunu 2009 yılında satın alıp ektiği halde verim alamadığı, 15.6.2009 tarihinde tesbit yaptırdığı, tohumdan kaynaklanan sebeplerle çimlenmenin az olduğu bu suretle davacının zarara uğradığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Davacı, tesbite dayanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 25.000 TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Talep kapsamı açık olmamakla birlikte çimlenmenin az olması nedeniyle uğradığı zarar olarak istenebilecek tazminat kapsamı,tarla tesis masrafları ile çimlenmenin az olması nedeniyle mahrum kaldığı gelir olarak anlaşılması gerekir.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, muhtemel verim, tüm tarlalardaki ortalama verim eksikliği oranı olarak kabul edilen % 33 oranı esas alınarak bulunan 218 ton verim eksikliği,hangi yıla ait olduğu belirtilmeyen 150 TL/Kg birim fiyatı ile çarpılarak zarar hesaplanmıştır.Nevarki bu rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.Az yukarıda değinildiği üzere, tarla tesis masrafları ve mahrum kalınan gelir hesabına ilişkin teknik ayrıntıları kapsamamakta, dosyada yer alan diğer hesap raporlarını da değerlendirip çelişkiyi giderir incelemeleri içermemektedir.Mahkemece, yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, İlçe Tarım Müdürlüğü birim maliyet ve gelir tablolarından da faydalanıp (mısırın kg fiyatı da zararın meydana geldiği tarih itibarıyla araştırılarak) tesbit tarihi itibarıyla davacı zararını hesaplayan taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davacı, dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 25.000 TL nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın reddine ilişkin kararın dairece temyiz incelemesi sonucu bozulmasından sonra davacı talebini 28.1.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 32.700 TL ye yükseltmesi üzerine mahkemece bu miktarın tahsiline karar verilmiştir.Nevarki, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin yerleşik yargıtay içtihatlarına aykırı olarak davanın ıslah edilen kısım üzerinden de kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3.bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 559,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.