Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 119 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 31072 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde davalı ... ile imzaladığı sözleşme gereği hissesini 100 m2 ve 120 m2 daireler karşılığı davalıya devrettiğini, sözleşmede kendisine teslim edilecek dairenin 1. etapta olduğu açıkça belirtilmesine rağmen kura çekiliş listesine göre kendisine teslim edilecek dairenin 16. etapta olduğunu, 1. etap konutlarıyla 16. etap konutları arasında büyük farklılıklar olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla zararına karşılık 5.000,00 TL, şerefiye bedeli olarak 5.000,00 TL, kira bedeli olarak 1.000,00 TL.'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş; ıslah dilekçesi ile alacak miktarını 82.574,00 TL. ye yükseltmiştir. Davalı ..., inşaat alanının tamamının 1. etap olup, 16. bölge içerisinde olduğunu, sözleşmeye uygun şekilde konutun verildiğini, etabın kendi içinde bölgelere ayrıldığını, davacıya yapılan tahsis işleminin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, Etap farkı ve şerefiye bedeli olarak 70.000,00 TL, kira kaybı olarak 12.574,00 TL olmak üzere toplam 82.574,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 11.000,00 TL'ye dava tarihinden, 71.574,00 TL'ye ıslah tarihi olan 01/06/2015 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile davalı ile imzaladıkları sözleşme gereğince kendisine 1. etap konutlarından daire verileceğinin taahhüt edilmesine rağmen kura çekiliş listesine göre kendisine teslim edilecek dairenin 16. etapta olduğunu ileri sürerek, taahhüt edilen 1. etap konutları ile kendisine verilen 16. etap konutları arasındaki bedel farkının tahsilini istemiş, davalı inşaat alanının tamamının 1. etap olduğunu, etabın kendi içinde bölgelere ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece keşif sonucu alınan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 21.12.2005 tarihli sözleşmede "davalı belediyenin, davacıya 1. etap konut adalarında üretilecek 100 m2 ve 120 m2 olmak üzere iki adet daireyi anahtar teslimi vereceğini" taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi kurulu raporunda davacıya 16. Etap T8-C-5 16-E Blok 120 m2 31 numaralı ve T9-3B 16-O Blok 100 m2 3 numaralı bağımsız bölümün verildiği, davalının davacıya 1.etaptan vermesi gereken bağımsız bölümleri 16. etaptan verildiği belirtilerek hesaplama yapılmış ve mahkemece bilirkişi kurulu raporu benimsenerek hükme esas alınmıştır. Davalı idare bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi 1. Etap öncelikli Proje Alanı içerisinde 16 adet konut bölgesi bulunduğunu, davacıya isabet eden 95723 ada 4 parselde bulunan T8-C-5 Blok tipli 16-E Blok 31 numaralı konut ile T9-3B Blok Tipli 16-03 numaralı konutun bulunduğu 16. konut ihale bölgesi, 1.Etap alanı içerisinde bulunduğunu beyan ederek, itiraz dilekçesi ekinde plan da sunmuştur. Hal böyle olunca; mahkeme, inşaat alanının tamamının kaç etaptan oluştuğu, kendi içinde bölgelere ayrılıp ayrılmadığı, davacıya verilen taşınmazların hangi etapta yer aldığının tespit edilebilmesi hususunda gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişi marifetiyle açıklamalı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.