Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11887 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28587 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, oğlunun 2008-2009 ...sınavı sonucu ile ... Hukuk Fakültesine kayıt yaptırdığını, iki yıl okulda başarılı şekilde öğrenim hayatını sürdürdüğünü, 2010-2011 öğrenim döneminde maddi durumu da göz önüne alarak daha az masraf yapacağ...Üniversitesi Hukuk Fakültesine yatay geçiş yaptığını, yatay geçişlerle ilgili kabul, ilan ve kayıt sürelerinin davalı okulun belirlediği kayıt yenileme takviminin sona ermesinden sonra olduğunu, bu nedenle zorunlu olarak önce kayıt yenileme yapıldığını, daha sonra açıklanan yatay geçiş kabullerine göre yeni okula kayıtlar yapıldığını, bu sürelerin belirlenmesinin kendilerinin elinde olmadığını, bu nedenle davalı ile arasında imzalanan sözleşmenin feshine, ödenmiş olan 3.020,00TL'nin ödeme tarihinden itibaren davalıdan temerrüt faizi ile birlikte istirdadına, henüz muaccel hale gelmeyen taksitlerin iptaline ve ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı, davalıya ödemiş olduğu eğitim-öğretim bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 1.000,00 TL alacağa dava tarihinden itibaren yıllık %60 faiz işletilmek sureti ile ve 7.799,94 TL faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 29.1.2013 tarih ve 2013/1030-1825 sayılı kararında “... Önlisans ve Lisans Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 40.maddesinin (b) fıkrasında ; “Ders yılı başında yeni kayıt yapan veya kayıt yenileyen öğrencilerden, bir süre sonra ayrılmak isteyenler önceki yıllar dahil ve o yıla ait üstlenmiş oldukları mali taahhütlerini yerine getirmek zorundadırlar.” hükmü mevcut ise de, ...'ün 22.10.2008 tarihinde aldığı kararla bu tür paraların iade edileceği hükme bağlanmıştır. Alınan bu karar, genel düzenleyici olduğundan iptal edilmediği sürece tüm üniversiteleri bağlar. Mahkemenin bu yönde inceleme ve araştırma yapmak suretiyle sonucuna göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” şeklindeki bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda yazılı şekilde karar verilmiş ise de, uyuşmazlığa ilişkin olarak; temyiz incelemesine geldiği aşamada 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde, " Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır." denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 88. maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; uyuşmazlığın çözümü bakımından karar tarihinden önce yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı TBK 88 ve 120. maddelerinin ve 6101 sayılı Yürürlük Kanununun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. TBK'nun 88 ve 120. maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re'sen gözetileceğinin kabulü gerekir. O halde faize ilişkin TBK'nun 88 ve 120.maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK.nda " temerrüt faizi" başlıklı 120. Maddedeki düzenlemeye göre, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'a göre belirlenecektir.Buna göre, mahkemece hükmedilecek temerrüt faizinin TBK'nun 120. maddesine göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece izah edilen bu hususları kapsayan taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulması gerekir. Karar, bu nedenle bozulmalıdır. 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.