Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu Saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, davalıdan satın aldığı araçta gizli ayıp bulunduğunu öne sürerek, aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, aracın davalıya iadesi şartıyla 36.000 YTL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulun mamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındakalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2- Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu belirterek, aracın ayıpsız olan misliyle değiştirilmesi için işbu davayı açmıştır. Bilirkişi raporunda, aracın ayıplı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece araç için ödenen bedelden, yararlanma bedeli mahsup edilerek, 36.000 YTL'nin tahsiline, aracın davalıya iadesine karar verilmiştir. Gerek 4077 sayılı Kanunun ilk şeklinde, gerek 4822 sayılı Kanunla değiştirilmiş halinde, kullanım bedelinin düşülmesine yönelik bir hükme yer verilmemiştir. Yargıtay HGK'nun 2005/4-309, 2005/391 karar sayılı kararında da, bu husus açıkça belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece fatura bedeli olan 42.123.592.000 liranın tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacının araçtan yararlanma bedelinin mahsup edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Sonuç: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına (BOZULMASINA), 1.456,00 YTL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine 18.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.