Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şirket hakkındaki davanın kabulüne, Kemal hakkındaki davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, trafik kazası nedeniyle davalı özel hastaneye getirildiğini, sol bacağında kırıklar olduğunu, ameliyat yapılması gerekirken ayağının alçıya alıp gönderildiğini, acısı dinmeyip ayağı kokmaya başlayınca gittiği hastanede ayağının diz üstünden kesildiğini, davalıların gereken özeni göstermediğini ileri sürerek 500.000.000 TL maddi 1.000.000.000 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.Davacı 9.11.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarını 18.395.815.430 Tl'ye çıkarmıştır. Davalılar, davacıya operatör doktor Fatih tarafından müdahale yapılıp ayağının alçıya alındığını, ertesi gün kontrole gelmesi konusunda uyarılmasına rağmen gelmediğini, 2 gün sonra SSK'ya sonra da polikliniğe geldiğini, dolaşım bozukluğu teşhisi ile ortopedi ve damar cerrahisine sevk edildiğini, kendi kusurları olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davalı Namık Kemal hakkında açılan davanın reddine, Davalı S…….. Özel Sağlık İşl.Tic. ve İlaç San.Ltd.Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı S……..Özel Sağlık İşl.Tic. ve İlaç San.Ltd.Şti.tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı davada 500.000.000 TL maddi 1.000.000.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş. Mahkemece davanın reddi yönünde verilen ilk karar, Dairemizin 24.2.2005 tarihli ilâmı ile bozulmuştur. Dairemizin bozma kararından sonra davacı, 9.11.2005 tarihli ıslah dilekçesini vererek, maddi tazminat talebini artırmış, ıslah dilekçesinde belirttiği miktarın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın, ıslah dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir. 4.2.1948 gün ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, mahkeme kararı Yargıtayca bozulduktan sonra, tarafların HUMK'nun 84. maddesinde düzenlenen ıslah isteminde bulunmalarına ve bu yoldan yararlanmalarına olanak yoktur. Karar bozulduktan sonra şartlar mevcut ise saklı tutulan haklar ancak ek davaya konu edilebilir. Anılan İçtihadı Birleştirme kararı gözardı edilerek, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Davalı tarafça temyiz olunan kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 9.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.