Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11824 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22104 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı muhasebeci olduğunu, davalı ile aralarında düzenlenen 30.03.2010 tarihli sözleşmeye göre aylık 260,68 TL, 28.2 2011 tarihli sözleşmeye göre ise aylık 289.10 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ödemelerim yapılmadığını, davalının başka bir mali müşavir ile anlaşarak sözleşmeyi eylemli olarak sonlandırdığını, sözleşmeden kaynaklanan alacağın ödenmemesi sebebi ile 6.577, 76 asıl alacak, 638,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.216,30 TL üzerinden başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı, muhasebecilik hizmetini gerçekleştirmesi nedeni ile davalının sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlattığı takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali davası açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece verilen 15.11.2012 tarihli 2011/2173 esas 2012/1885 karar sayılı davanın kabulüne ilişkin hüküm dairemizin 03.06.2013 tarih 2013/6646 esas 2013/14720 karar sayılı ilamı ile hizmet verilmeyen dönem için BK.nun 325.maddesi uyarınca takdir edilecek miktarın indirilmesi suretiyle alacağın belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bu husus davalı yararına usuli kazanılmış hak niteliğindedir. BK.nun 325. maddesine göre; davacı tasarruf ettiği yahut diğer bir işle kazandığı veya kazanmaktan kasten feragat eylediği şeyi mahsup ettirmeye mecburdur, somut olayda bilirkişi tarafından dvacı defterleri üzerinde yapılan inceleme hatalıdır. O halde mahkemece, yapılacak indirim konusunda yeniden konusunda uzman bilirkişilerden mahkeme, taraf ve yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken usuli kazanılmış hak ilkesi gözardı edilerek ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 77,00 TL harcın istek halinde iadesine, 13.4.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.