Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1170 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 24062 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı ... avukatınca duruşmalı, davalı Toki ve davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar ... vekili avukat ... ve Toki Başkanlığı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'nun gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı TOKİ'nin, diğer davalı müteahhit ...'ne inşa ettireceği “... Toplu Konut Projesi”' den kardelen sitesi ... ada ... nolu parselde ... blok ... nolu daireyi 27.8.2007 tarihli sözleşme ile satın aldığını, tarihsiz tutanakla teslim edildiğini, reklam, tanıtım ve broşürlerde yüksek inşaat kalitesi vaadinde bulunulduğunu ancak teslimden sonra gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğununun ortaya çıktığını ve bu hususta davalılara ihbarlarda bulunulduğunu ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkının (semen tenzili) tespit edilerek fazla hakları sakl?? kalarak 5.000 TL.nin teslim tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacıya tam ve eksiksiz olarak dairesinin teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.439 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece hükme esas alınan ilk bilirkişi raporunda gizli ayıplı imalatlar açısından bedel indiriminin 5.439,47 TL. iken, 22.5.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda gizli ayıplı imalatlar için bedel indiriminin 13.773,33 TL. olduğu açıklanmıştır. Her iki bilirkişi raporunda tamamen farklı görüşler ve sonuçlara varılarak çelişki oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve gerekçeleri de izah edilmeden ilk bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemece her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ayrıntılı ve denetime uygun yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 163,25 TL temyiz harcın istek halinde davalı Toki'ye, 136,17 TL harcın davalı ...'ye iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.