Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11487 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 13177 - Esas Yıl 2010





ÖZET: SÖZLEŞMEYE KONU DEVRE TATİL ALANI İÇİN YAPI KULLANMA İZNİNİN BULUNUP BULUNMADIĞI, KULLANIMA HAZIR OLUP OLMADIĞI, TESİSİN SÖZLEŞME ŞARTLARINI TAŞIYIP TAŞIMADIĞI HUSUSLARI GEREK­TİĞİNDE BELEDİYE VE İLGİLİ KURUMLARDAN SORULUP ARAŞTIRILARAK SONUCUNA UYGUN BİR KARAR VERİLMELİDİR.Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hük­mün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacı, daha önce düşünmediği halde, tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği davalı şirkete ait işyerindeki satış merkezinde, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 31.05.2003 tarihli devre tatil söz­leşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tarafına tatil hakkını kullanmak üzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, bu nedenlerle fesih koşul­larının oluştuğunu 28.08.2003 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshederek, ödemiş olduğu paranın iadesini istemişse de talebinin kabul edilmediği ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 5.150 euronun faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını, süresinde cayma hakkını kullanmadığını reddini dilemiştir.Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 31.05.2003 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde ya­pılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savun­muştur.Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen K… Belediyesi’nin 04.10.2007 tarihli yazısında; P… C… adı altında işletilen alana ait taşınmaza 1999 yılında,2126,68 metrekareapart konut, cafeterya ve idari bina için 2001 yılında 720 metrekarelik otel için ve 2004 yılında ise 3321,18 metrekarelik apart için ruhsat verildiğini, bu bölümlerden 720 metrekarelik kısmına yapı kullanma izin belgesi verildiğini bildirmiştir. O halde mahkemece, sözleşmeye konu devre tatil alanı için yapı kullanma izninin bulunup bulunmadığı, kullanıma hazır olup olmadığı, tesisin sözleşme şartlarını taşıyıp taşımadığı hususları gerektiğinde Belediye ve ilgili kurumlardan sorulup araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, davacının bu yöndeki iddiaları üzerinde durularak, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.