Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11471 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15066 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, maliki olduğu taşınmazın Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü veya iştiraklerinden birisine kiralanması amacıyla davalı ile aracılık sözleşmesi imzaladıklarını, davalının sözleşmeden doğan yükümünü yerine getirmediğini, taşınmazı adı geçen kuruma kendisinin kiralamak durumunda kaldığını, buna rağmen davalı tarafından, sözleşmede kararlaştırılan 1 aylık kira bedeli ile cezai şart toplamı 148.500,00 TL nın tahsili amacıyla kendisine karşı icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, takibe konu alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, sözleşmede aşırı kararlaştırılan ücretin hakkaniyete uygun olarak indirilmesine, cezai şart yönünden borçlu olmadığının tespitine, aksi halde fahiş olduğundan tenkisine ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, taşınmazın kendisi aracılığı ile kiralandığını, ücrete hak kazandığını savunarak davanın reddine ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, icra takibinde davacının davalıya 50.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, bu miktar yönünden takibin iptaline, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi gereğince, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda, mahkemece davalının icra inkar tazminatı talebi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece verilen karar HMK.nın 297.maddesine uygun olmayıp, davalının icra inkar tazminatı talebi hususunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte gösterilen nedenle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 824,80 TL harcın istek halinde temyiz eden davacıya, peşin alınan 868,80 TL harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.