MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı avukatınca duruşmalı, davacı-karşı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı ... vekili avukat ... ile davacı-karşı davalı vekili avukat ...'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalı ile aralarında Nisan 2011 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği davalıya kuracağı üretim tesisi için gerekli ruhsat için mimari, statik, elektrik, harita projelerinin hazırlanması, gerekli kurum görüşlerinin ve ÇED raporunun alınmasına yönelik tüm teknik ve idari işlemlerin yapılması için vekalet verdiğini ancak davalının sözleşme gereği üstüne düşen edimleri yerine getirmediğini, sözleşmeye konulan 30.05.2011 vade tarihine kadar öngörülen işlemlerin hiçbirisinin yapılmadığını, ruhsat için gerekli tüm işlemleri kendisinin hallettiğini, bu nedenle ruhsatın gecikmeli olarak alındığını beyanla uğradığı zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.500,00 TL'nin, ayrıca sözleşmenin başında masraflar için davalıya verilen ancak iade edilmeyen 10.000,00 TL'den ise şimdilik 7.500,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesi ile uğradığı zarar için tahsilini istediği 2.500,00 TL'yi 39.735,00 TL'ye, ödediği ve iade edilmeyen 2.500,00 TL'lik talebini ise 7.500,00 TL'ye çıkartmıştır. Davalı, davacının kusuru nedeniyle işlemlerin geciktiğini, davacının sözleşmenin başında kendilerine 10.000,00 TL değil sadece 5.000,00 TL verdiğini, bu paranında fazlası ile masraflara harcandığını savunarak davalı da sözleşme haksız olarak feshedildiğinden mahrum kalınan 5.227,00 TL karın faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiş ve asıl dava yönünden de davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davacı-karşı davalının, davalı–karşı davacı ile yapmış olduğu 24.04.2011 tarihli piliç üretim tesisi kurulmasına yönelik sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin tespiti ile, 133,00 TL alacak ve 39.235,00 TL mahrum kalınan kar olmak üzere toplam 39.368,00 TL'nin 2.633,00 TL'si yönünden dava tarihinden kalanı yönünden 13.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı-karşı davacının davasının subut bulmadığından reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, hizmet sözleşmesine dayalı alacak ve zararların tazminine yönelik olup, davacı, davalının sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirmediğinden bahisle başlangıçta verdiği paranın iadesini ve gecikme nedeniyle doğan zararlarının tazminini istemiş, davalı ise gecikmenin davacı tarafın kusuru olduğunu savunarak açtığı karşı dava ile mahrum kaldığı karın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. Davacı her ne kadar işin başında davalıya 10.000,00 TL ödeme yaptığını iddia etmiş ise de mahkemeninde kabulünde olduğu üzere bu ödemenin yalnızca 5.000,00 TL'lik kısmını yasal deliller ile ispatlayabilmiştir. Davalı da bu aldığı ödemenin Çed raporlama işi, haritacıya ödeme, zemin etdü, imar durum harcı olarak 4.877,00 TL'sinin davacının işi için harcandığını savunmuştur. Davalının yapılan bu harcamaları yasal deliller ile ispatlaması gerekmektedir. Mahkemece, davalının bu savunmasını somut ve yazılı deliller ile ispatlayıp ispatlayamadığı konusu üzerinde durulmadan davalının harcadığını iddia ettiği bu kalemler davacının alacağından mahsup edilmiştir. Ayrıca mahsup yapılırken hesap hatası da yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, gerekli görülmesi halinde konusunda uzman bilirkişi seçilerek davalının harcamalara ilişkin savunmaları hususunda değerlendirme yapılarak açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, hasıl olacak sonuca göre mahsup yönünden bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 701,70 TL harcın istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, 1.988,53 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.