Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11285 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 376 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı spor kulübü ile dava dışı futbolcu ... transferine aracılık hizmeti vermek üzere menajerlik sözleşmesi yapıldığını, bu kapsamda hizmeti ifa ederek sözleşmede kararlaştırılan 75.000 dolar ücrete hak kazandığını, davalı kulüp tarafından bu ücretin ödenmesine ilişkin 25.000 dolar ve 50.000 dolar bedelli çeklerin verildiğini, 50.000 dolar bedelli çekin ödenmediğini ileri sürerek; sözleşmede kararlaştırılan 50.000 doların ödeme yapılması gereken 25.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek Merkez bankası bir yıllık ABD doları hesabına uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştirDavalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kabulü ile, 88.705 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, döviz cinsinden ödenmesi taahhüt edilen menajerlik hizmet ücretinin tahsili istemine ilişkin olup,taraflar arasında düzenlenen 22.01.2006 tarihli “ Standart temsilcilik Sözleşmesi “ başlıklı sözleşme ile davacı oyuncu temsilcisine hizmet ücreti olarak 75.000 USD ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece 50.000 USD’nin TL karşılığı üzerinden karar verilmiş ise de; TBK 99. (BK 83) maddesinde “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Hal böyle olunca, davacının sözleşmede döviz cinsinden ödenmesi kararlaştırılan hizmet ücretini döviz cinsinden talep edebileceği ve HMK 26.maddesi gereğince mahkemenin, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının 2. bend dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bente açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacı ve davalıya iadesine, 25/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.