Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11178 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9056 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/04/2012NUMARASI : 2007/348-2012/277Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı G.. B.. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı Belediyenin de ortağı olduğu ve belediye tarafından da temsil yetkisinin verildiği bildirilen davalı şirketten; belediye güvencesi altında Konyalılar için yapılacağı ilan edilen Kombi tatil Sitesinden 17 (onyedi) adet devre mülk hissesi satın aldığını, 3.7.1997 tarihli sözleşmeye istinaden davalıya 6.296 200 000 TL ödediğini,tesisin hizmete açılmasına rağmen devre mülklerin kendilerine teslim edilmediğini ileri sürerek, ödedikleri bedel,cezai şart, kullanım bedeli ile munzam zarar toplamı fazlasını saklı tutarak 14.000,00 TL nin tahsilini istemiş daha sonra talebini devremülk değerlerine hasrederek14.3.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 125.000,00 TL ye yükseltmiştir. Davalı belediye, davalı şirket temsilcisinin belediyeyi temsilen sözleşme imzalayamayacağını, belediyenin imzası olmaması nedeniyle her zaman sözleşme düzenlenebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 125.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmiş olup hüküm Dairemizin 22.5.2013 gün ve 2012/17660- 2013/13441 sayılı kararı ile davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş, bu kez davalı belediye karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dava devremülk satışından doğan tazminat istemine dayanmaktadır. Davacı delil olarak bilgisayar yazıcısından alınmış sözleşme ile bir adet ödeme makbuzuna dayanmıştır. Davalı ise YHGK'nun 2010/13-516 E. 2011/6 K. nolu ilamının naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını, satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini, ödemelerin belediye kasasına girmemesi nedeniyle tüm belgeler üzerindeki imza, yazı ve rakamların mürekkep yaş (yazı yaşı tespiti) yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiştir. Mahkemece dava kabul edilmiş ise de davacının satış parasını satıcıya ödediğini yasal delillerle ispat etmesi halinde talep hakkı kazanabilir. Davacının ibraz ettiği sözleşmede belediye adına atılan imzanın temsilci sıfatıyla şirket yetkilisi tarafından atılmasının hukuken bağlayıcılığı yoktur. Sözleşmenin bu haliyle her zaman düzenlenmesi imkan dahilindedir. kaldı ki sözleşme ve ödeme belgeleri davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile de doğrulanmamıştır. Bu nedenle davalının savunması doğrultusunda sözleşme ve ödeme belgelerinin asılları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. O halde sözleşmede kullanılan bilgisayar yazı stili ve kullanılan fontun sözleşme tarihinde kullanımda olup olmadığı, belgelerdeki kaşe, mühür, pul gibi ilişik materyallerin içeriğine ve bilgisayar yazı teknolojisine varıncaya kadar bir bilgisayar mühendisine inceleme yaptırılarak gerek görüldüğünde dosyanın diğer seri dosyalarla birlikte İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’ne gönderilip uzman bilirkişiden taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmalıdır. Hal böyle olunca mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yukarıda açıklandığı şekilde hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda izah edilen sebeplerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin yukarıda numarası yazılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.