MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı; davalı şirket ve yetkililerinin ... Müdürlüğünce yapılan muhtelif tarihlerdeki açık arttırmalı ihalelere katıldıklarını, kati ihalenin tasdik edildiğinin kendilerine tebliğ edilmesine rağmen davalıların satın aldıkları orman emvalinin bedelini ödemediklerini, bu nedenle satışların fesh edildiğini ve yeniden ihale yapmak zorunda kaldıklarını, yeniden satışa çıkarılmak zorunda kalınan emvallerin daha düşük bedelle satıldığını, bu nedenlerle emvalde meydana gelen fiyat farkı ve şartname gereği ödemek zorunda olunan bedelleri talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla birinci ve ikinci ihale arasındaki açık artırmalı satış şartnamesi gereği bedel farkı ile gecikme faizi olmak üzere toplam 23.214.85 TL’nin ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son gün olan tarihten itibaren... Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre hesaplanacak ticari faiziyle tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar; öncelikle husumet itirazlarında bulunmuş, ayrıca davanın esastan reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece; davanın KABÜLÜ ile; 23.214,85 TL’nin 2. ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günden itibaren ... Bankasının kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranına göre hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davalı ... İnş. ... Ştİ. ve davacı arasındaki sözleşmeye diğer davalıların taraf olmadığı, somut olayda sorumluluğunu gerektirecek illiyet bağı mevcut olmadığı gibi limited şirket ortaklarının ... 503/1 madde gereğince kural olarak şirket borçlarından kaynaklanan şahsi sorumluluğu olmadığından mahkemece bu davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.3-Mahkemece, daha önce İcra hukuk mahkemesinde alınan 11.03.2012 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, alınan rapor incelendiğinde, davalı ... İnş. ... Ltd. Şti nin itirazlarını karşılar nitelikte olmadığı, yalnızca davacının zarar hesabını içerir şekilde rapor düzenlendiği, tarafların iddia ve savunmaları ile davalının itirazlarını karşılamadığı anlaşıldığından, alınan söz konusu raporun yetersiz olduğu görülmüştür. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir uzman bilirkişiden açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve YARGITAY denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar ..., ... ve ... yararına bozulmasına, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalı ... İnş. ... Ştİ, yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.