Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10688 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22740 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı ..., kendisi adına asaleten, eşi ... adına vekaleten açtığı davasında; davalı firmanın dava dışı yetkili satıcısından 16.11.2006 tarihinde ikinci el 2003 model... II 2.0 marka araç satın aldıklarını ve aracın, eşi ...adına kayıtlı olduğunu, aracı kullanırken 6.01.2012 tarihinde aracın şanzumanının dağıldığını, tamir için dava dışı özel bir firmaya başvurduğunu, bu firma tarafından davalıdan yedek parça (şanzuman) istenildiği halde davalı imalatçı firmanın parçayı tedarik etme yükümlüğünü yerine getirmediğini ve bu süreçte kendilerinin oyalandığını ileri sürerek, 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi gereğince ihlale ilişkin kararın ilan edilmesine, her bir davacı için ayrı ayrı 2.500,00TL’den 5.000,00 TL manevi tazminata, davacı ... için ayrıca 4.300,00-TL maddi tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalı; görev, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunmuş; davanın husumetten ve esastan reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü/kısmen reddine, davacı ...'nun maddi tazminat talebinin kabulü ile 4.300,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin ve kararın ilan edilmesi talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı aracın tamiri için gerekli yedek parçanın tedarik edilmemesinden doğan maddi ve manevi tazminat talebiyle açılmıştır. Mahkemece, sadece davacı ...’nun maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; davacıların diğer taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Davalı, davacı ...’nun maddi tazminat talebinin kabul edilmesine yönelik kararı temyiz etmiştir. Dosya içindeki belgelerden ve davaya konu aracın ruhsat bilgilerinden, aracın davacı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla davacı ...’nun, davalı firma ile davacı ... arasındaki satış sözleşmesinin tarafı olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacı ...’ın taraf olmadığı satış sözleşmesi nedeniyle davada aktif husumet ehliyeti yoktur. Bu nedenle, davacı ...’ın davasının reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 64,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.