Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10632 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11245 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı,...2. İdare Mahkemesinin dava dosyasında ... vatandaşı olan davacılara, davalı tarafından 17.01.2008 de vekil tayin edildiğini, duruşma öncesi azilname fotokopisinin dosyaya ibraz edildiğini, duruşma günü başka bir avukatın davaya dahil edilerek ve duruşma günü başka bir avukatın ismi ilan edilerek haksız azil nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini, 16.03.2010 tarihli azilnameye karşı 22.03.2010 tarihli itiraz ihtarnamesi keşide ederek, vekillik görevini sürdürmek istediğini bildirdiğini, davalı ile akdettikleri “avukat-vekil sözleşmesi” gereği 10.000,00 TL vekalet ücretinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL vekalet ücreti ile 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının davayı takip etmediğini, temsil ettiği şahısların kendisinden bilgi istediklerini, davacıyı defalarca aramasına rağmen ulaşamadığını, bürosuna gittiğinde bulamadığını, en son davalıya SMS göndererek bilgi istediğini, ancak cevap gelmediğini, durumu temsil ettiği kişilere bildirdiğinde davacıyı azletmesini istediklerini, husumetin kendisine değil, temsil ettiği kişilere yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, müvekkilleri adına davacıyla vekalet akdi düzenleyen davalının davacıya karşı sorumlu olduğu, bu nedenle husumet itirazına itibar edilmediği, davalı tarafından azlin haklı olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile, 10.000,00 TL vekalet ücreti alacağının davalıdan tahsiline, manevi tazminatın yasal koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı avukat eldeki dava ile, ... vatandaşı olan dava dışı kişilerin vekil tayin ettiği davalı tarafından verilen vekaletname uyarınca davalı ile “avukat-vekil sözleşmesi” imzaladıklarını, bilahare davalı tarafından vekillikten haksız yere azledildiğini ileri sürerek, vekalet ücreti ve manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş; mahkemece, dava dışı kişilerce vekil tayin edilen ve davacıya vekaletname veren davalının davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesi ile vekalet ücreti alacağı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. 30.12.2008 tarihli vekaletname incelendiğinde; ... .... adlarına vekaleten hareketle ... tarafından davacı avukatın vekil tayin edildiği, vekaletname dayanağına göre; .... Cumhuriyetinden verilme, 30.3.2008 tarihinde verilen vekaletnameye göre vekilin, yukarıda yazılı yetkilerle birlikte başkalarını tevkil, teşrik ve azle yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. Davacı avukat ile dava dışı şahıslar tarafından vekil tayin edilen davalı arasında imzalanan 23.02.2009 tarihli avukat-vekil sözleşmesine göre dava sonuçlandıktan sonra tahsil edilen paradan 10.000,00 ve karşı taraftan alınacak avukatlık ücretinin avukata ait olacağı kararlaştırılmış, davalı bu sözleşmeyi temsil ettiği şahısların vekili sıfatıyla imzalamıştır. Davalının avukat olmadığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, vekalet akdi ilişkisi davacı avukatla dava dışı şahıslar arasında kurulmuştur. Her ne kadar, dava dışı şahıslarca vekil tayin edilen davalı tarafından davacı avukata vekaletname verilmiş, davaya konu avukat-vekil sözleşmesi imzalanmış ve davacı avukat vekillikten azledilmiş ise de, davalı vekil, dava dışı şahıslarca kendisine verilen tevkil ve azil yetkisini kullanmak suretiyle, davacı avukatı vekil tayin etmiş, avukatlık ücret sözleşmesi imzalamış ve davacıyı vekillikten azletmiştir. Yapılan hukuki işlem doğrudan temsil olunan kişileri bağlayacağından davalının pasif husumet ehliyeti yoktur. Davanın, pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken mahkemece, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.