Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10497 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5279 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacılar, müvekkilleri olan dava dışı ... davalı iş yerinde çalışırken geçirdiği 2 ayrı iş kazası nedeni ile iş mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını, davanın kusur incelemesi, hesap raporu aşamalarından geçerek ıslahtan sonraki karar celsesinde davalıların davacı asil ile kendilerinden habersiz olarak ibralaştıklarını ve davadan feragat edildiğini, işçinin her iki kaza için toplam 25.000-TL manevi 11.000-TL maddi tazminat olmak üzere 36.000-TL aldığını ve davalı yanı ibra ettiğini beyan ettiğini, davalı ...'in taahhütname ile yasal avukatlık ücretlerinin tarafına ait olduğunu kabul ve taahhüt ettiğini, ancak ödemede bulunulmadığı gibi başlatılan icra takibine de haksız itiraz ettiklerini ileri sürerek vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve %40 inkar tazminatına karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davacılardan ...'ın icra takibinde alacaklı sıfatının bulunmaması nedeni ile aktif husumet ehliyeti olmadığından ... yönünden davanın usulden reddine, davacılar ... ve ... bakımından davanın esastan reddine, davacılar ... ve ... yönünden takip alacağının %20'si oranında kötü niyet tazminatının adı geçen davacılardan alınarak davalılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kasamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili talebine ilişkindir. Davacıların dava dışı ... vekili olarak iş mahkemesinde davalı şirket aleyhine maddi manevi tazminat davası açıp takip ettikleri, dava dışı ... 23.11.2007 tarihli ibraname ile davasından feragat ettiğini belirttiği ve mahkemece 04.12.2007 tarihinde feragat nedeni ile davanın reddine karar verildiği, aynı tarihte davalılardan ... anılan iş dosyasına ilişkin yasal avukatlık ücretini üstlenmeyi taahhüt ettiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacılar, Avukatlık Kanunu 164. maddesi gereği hakettikleri vekalet ücretini istemişler; mahkeme ise taahhüdün bunu kapsamadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. 23.11.2007 tarihli taahhütnamede, davalılardan ..., “İstanbul 4. İş mahkemesi 2004/392 esas nolu dosya ile ilişkin yasal avukatlık ücretlerinin tarafıma ait olduğunu kabul ve taahhüt ederim.” demiştir. Burada yasal avukatlık ücretinden söz edilmesinin amacı Avukatlık Kanunu 164/son maddesinde düzenlenen vekalet ücretidir. Hal böyle olunca, davalıların karşı yan vekalet ücretinden sorumlu olduklarının kabulüyle sonucuna göre, davacılardan ... lehine hüküm tesisi gerekirken, bu yönden davanın esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. 3-İİK 67/2 maddesi takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca alacaklı-davacı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada davacılar kötüniyet tazminatına mahkum edilmiş ise de, kötüniyetli olduklarının ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacılar ...'nın kötü niyetinden söz edilemez ve onlar aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek davacılar ... aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle kararın davacılar ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.