Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10310 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4980 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile aralarında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi bulunduğunu, kurumun 24.10.2013 tarihli yazısı ile sözleşmenin 11.1.8 maddesi gereğince hizmet sunulan hastalardan fazla ilave ücret alındığı ve fazla ücret alınan tutarın 10 katı oranında ceza kestiğini bildirdiğini, yapılan işlemin hahsız olduğunu, salt kredi kartı üzerinden yapılan incelemenin hatalı olduğunu ve savunmalarına itibar edilmediğini ileri sürerek haksız işlemin iptali ile tahsilin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, süresinde verdiği cevap dilekçesi ile, davacı şirketi ile yapılan sağlık hizmet sözleşmesinde yetkili mahkeme olarak ANKARA mahkemelerini yetkili kıldıklarını belirterek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,... İl Müdürlüğü Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 24.10.2013 tarih ve 0119966705/934170305/3915536 sayılı cezai işlem olarak 54.104,34 TL nin iptali ile davacının 4.579,75 TL cezai işlem olarak davalı kuruma ödemesi gerektiğinin tespitine karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davanın açıldığı ve yetki itirazının yapıldığı tarihte 6100 sayılı HMK yürürlüktedir. HMK 'nın 17. maddesine göre " tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. " Dosya arasında bulunan belgelerden, davaya konu eylemin 2011 yılında gerçekleştiği, taraflar arasında 2009 yılındaki sözleşmenin yenilenmiş hali ile geçerli olduğu, Zeyilname 3 adlı anlaşma ile sözleşmenin yalnızca 1.3.8 ve 1.3.9 maddelerinin değiştirilerek diğer maddelerinin aynen kalmak kaydıyla 05.04.2011 de yenilendiği, yenilenen sözleşmenin 8. maddesinde bu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında geçerli bir yetki sözleşmesinin bulunması ve HMK'nın 17 maddesi gereği yetki sözleşmesinin kesin nitelik taşıdığının anlaşılmasına göre, mahkemece sözleşmedeki Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, sözleşmenin uygulandığı yer mahkemesinin yetkili olduğu düşünülerek yetkisizlik iddiasının reddi ile işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.