MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacı vekili avukat ... geldi. Davalı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıya 50.000,00TL borç para verdiğini, karşılığında 15.04.2007 vade tarihli senet aldığını, davalının borcunu ödemediğini, 2008 yılında davalı ile dava dışı şirkete karşı yapılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra davalının takibin zaman aşımına uğradığını beyan ederek takibin iptalini istediğini, icra hukuk mahkemesince takibin iptaline yönelik verilen kararın temyiz incelemesinden geçerek icranın geri bırakılmasına şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verildiğini belirterek, İİK'nın 33/a-2 maddesi uyarınca asıl borç ilişkisi sona ermediğinden ve alacak zamanaşımına uğramadığından takibin devamına olmadığı takdirde ödünç ilişkisi nedeniyle 50.000,00TL alacağın 15.04.2007 vade tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, senedin zamanaşımına uğradığını, kendisinin kefil olmadığını, isminin sonradan eklendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davacının iddiasına yönelik belge sunmadığı, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı ile aralarındaki borç ilişkisi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunu iddia ederek 15.4.2007 vade tarihli senede dayanmıştır. Davacı tarafından 10.03.2008 tarihinde bu senede dayalı olarak davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icra takibi yapıldığı, bu icra takip dosyası kapsamında davalının talebi üzerine İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/531 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu icra dosyasındaki son işlem tarihinden itibaren yenileme tarihine kadar 3 yıllık sürenin geçmesi nedeniyle senedin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle icra takibinin iptaline ilişkin verilen kararın temyiz incelemesinde; İİK 71/2 maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına şeklinde düzeltilerek onandığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla dava konusu senet, 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde icra takibine devam edilmemesi nedeniyle kambiyo senedi niteliğini yitirmiş olup; bu senet tek başına temel ilişkiyi ispat açısından yeterli bir belge olarak kabul edilemez. Bu durumda davacının iddiasına konu ödünç akdine dayalı temel ilişkinin ispatlanması gerekmekte olup, ispat yükü davacıdadır. Ancak, davalının imzasını taşıyan bu senet yazılı delil başlangıcı sayılır. Hal böyle olunca, davacının temel ilişkiye dayalı alacak iddiasını HMK'nın 202. maddesi kapsamında her türlü delillerle ispatlayabileceği de gözetilerek bu yöndeki tarafların tanık dahil tüm delilleri toplandıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu yönlerin göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan temyiz harcın istek halinde iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.